TAŞELİ kültürü bir cevher. İşledikçe parıldıyor. Aydınlık saçıyor. TRT Çukurova Radyosuna yöre kültürüne katkı sunmak için danışmanlık hizmeti sunuyoruz. Felteş Dede, Hüseyin Say, Bedri Koçak, Kemancı Zeynel, Abidin Cılız; derken şimdi de Mut‘a doğru yöneldik. Önceden planladığımız üzere; Yapımcı Mert Şahin ve Ses Teknisyeni Hamdi ALICI ile Mut’a gittik. Gökbelen, Pelitpınarı, Nuru Köy, Şarlak derken, Mut Meydan Mahallesinde çağın Karacaoğlanı, Musa Eroğlu’nun konuğu olduk. 1970 yıllara uzanıverdik. 50 yıllık sanat yaşamı canlandı. Orman işçiliğinden sanatçılığa giden yolda birlikte yürüdük. Bir süre sonra TRT Türküde, Perşembe günleri saat 10.30’da Çukurova’dan Sesler programında iki bölüm olarak yayınlanacak.
Sonra Mut Göksu ( Köprübaşı ) Mahallesine gittik. Orada bir süre önce yayınlanan Abidin Cılız Goca’nın torunu (kaynak kişi) Hüseyin Cılız’ın ve Mehmet Abdi Uşan’ın konuğu olduk. Kendi yörelerinden dedelerinden öğrendikleri nefesleri, samahları, mengileri çaldılar, söylediler. Sonra Yapımcı Mert Şahin kemençesini aldı, Mehmet Abdi Uşan ile mengiler çaldılar. Orada hemen mengi çalınınca oynanmaz mı, heyecan, aşk ile oynadılar.
Göksu mahallesinde erikler bitmiş, kaysı toplama zamanı idi. Ama yağan yağmur ile herkes dinleniyordu. Giderken Alahan üzeri, Kaya Önü, Diştaş, Narlıdere köylerinden geçtik. Yıllardır dereler üzerinde dar köprüler, virajlar artık yok olmuş. Son hızla yol yapımı devam ediyordu.
Dönüşte Kıravga, Esenler, Mağaras yolunu seçtik. Mağaras Dede’den dilek diledik. Hamam önü, Kadıköy derken Neslihan otele ulaştık. Pencereyi açınca; Göksu Vadisinden bir serinlik geldi. Klimalar açılmadan derin uykuya dalmışız. Sabah Güneş, Mağaras Dağına doğarken uyandık. Dağpazarı, Dandı Ormanında rüzgar gülleri dönmeye devam ediyordu.
İkinci kayıtlarımız Yaz Alanı Cem evinde başladı. Kumaçukuru köyünden üç sanatçı vardı. Ünü Toroslardan, Antalya, Burdur, Muğla, Aydın, Balıkesir, Çanakkale, İzmir’e ulaşan Tahtacı şenliklerinin ozanı Hasan Şahin söyleşilerimiz yapıldı. Ağıtları, nefesleri, mengileri çalıp, söyledi.
Kul Mutlu Yılmaz ; Katır Ağıdı ile tüm Tahtacı yaşamının içine girmişti. Onu ve diğer kendine ait türküleri, ağıtları, mengileri çalıp, söyledi. Zor yaşam koşullarında davarın arkasında başlayan saz çalma öyküsü.
Son olarak yıllardır saz çalıp söyleyen Sade Demir konuk oldu. Az konuştu, çok türkü çalıp söyledi. Musa Eroğlu’nun yolundan Karacaoğlan Türküleri onun sazında, sözünde başka duygular selini getirdi. O ayrıca Mut Yöresinde Taşeli Yöresi Halk Oyunları Grubu’na da keman, kabak kemane çalarak, solist olarak da katkı sunuyordu.
Sanatçı Sade Demir‘in programı 26 Haziran Perşembe günü TRT Türkü de yayınlandı. Zevk ile dinledik. Artık sazını daha içten, duygulu çalacak, türkülerini daha coşkulu söyleyecek. Yolu açık olsun.
Mut Belediyesi onu istihdam ederek kültüre hizmet ediyordu.Gönül ister ki, yerel yönetimler konservatuarlar kurarak, kent orkestraları kurarak, Taşeli kültürüne hizmet eden sanatçılara destek olurlar.
Karacaoğlan Diyarında ; türküler daha anlamlı olur. Tek tük sanatçılar yerine, korolar kurulur, binler türkü söyler, binler halk oyunları oynarlar. Bu kültür altyapısı TAŞELİ yöresinde var.
Ermenek, Mut, Anamur, Gülnar, Silifke binlerce yıllık kültür mirasının üzerinde oturuyor.
Bundan sonra Anamur, Silifke yöresinde kayıtlar devam edecek. Çukurova’dan Sesler, Taşeli yöresinden ses verecek. Emeği geçenlerin HAK HİZMETLERİNİ kabul etsin.