DOLAR
32,4673
EURO
34,7315
ALTIN
2.471,15
BIST
9.530,47
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mersin
Açık
26°C
Mersin
26°C
Açık
Perşembe Az Bulutlu
23°C
Cuma Hafif Yağmurlu
22°C
Cumartesi Az Bulutlu
22°C
Pazar Az Bulutlu
22°C

BURUNKÖY

BURUNKÖY
07.07.2019
A+
A-

Genel Bilgi:

Mut Meclis-i Umumi azasının 1916 tarihli raporunda Burunköy için, “Bu mahalde Bahşiş, Sarıkeçili ve diğer aşiretler yaşamaktadır. Bunlar koyun yetiştirmekte ve bunların vergisinden başka vergi vermemektedirler. Çadır hayatı yaşamaktalar ve çoklarının nüfusta kayıtları bile yoktur” denilerek, “bunların nüfusa kayıtlarının yapılması, cezalarının affedilmesi, askerlik muamelelerinin yapılması ve bulundukları yere yerleştirilerek, burada ev yapmalarının sağlanması” önerilmektedir.

Yapıntı yayla yolu üzerinde bir burunda “Burunkuyu” adı verilen ufak bir su kaynağının bulunduğu yere 1920’li yılların sonunda Bahşiş aşiretinden bir grup gelip yerleşmiş, 1933 yılında bağımsız muhtarlık olunca da “Burunköy” adını almıştır.

2005 yılı nüfus sayımına göre 154’ü kadın, 159’u erkek olmak üzere nüfusu 313; hane sayısı 90’dır. İl merkezine 181, ilçe merkezine 16 km uzaklıktadır. 1994 yılında kadastro çalışmaları tamamlanan köy, 31789 dönümdür.

Köyün geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olup, başlıca tarımsal ürünü zeytin, hububat ve adi fiğdir. Tarımsal Kalkınma Kooperatifi faaliyetlerini sürdürmektedir. Köyde, 2006 yılı sonu itibariyele yaklaşık 82 sığır, 340 koyun, 850 keçi, 6 at, 341 tavuk, 20 güvercin mevcuttur.

Köyün, içme suyu, su deposu, köy konağı, umumi VVC’si bulunmaktadır. 16 km asfalt yolu vardır.

Köylüler, yaz aylarında Dağpazarı ile Kavaközü köyleri arasındaki “Avulluk” denen yere yaylaya çıkmaktadır.

DÜNDEN BUGÜNE HER YÖNÜYLE MUT

BURUNKÖY

Adı: Burunköy

Nüfusu: 313 (159 Erkek, 154, Kadın)

İlçeye Uzaklığı: 13 km.

İle Uzaklığı: 173 km.

Konumu: Mut’un kuzey batısında ve Mut-Karaman karayolu üzerinde olup: ilçe merkezine 13.km. mesafededir. 

İnternet Adresi: Yok.

Tarih:

Burunköy’ün kuruluş tarihi kesın bilinmemekle birlikte, Osmanlı Devleti’nin son döneminde veya Cumhuriyetin ilk yıllarına rastladığı tahmin edilmektedir.
Zira 16 Ocak 1916 tarihinde Osmanlı Hükümeti’ne sunulan raporda Bahşiş, Sarıkeçili ve diğer aşiretlerden oluşan ve nufusa kayitli bile bulunmayan halkın dağınık şekilde yaşadıkları ifade edilmektedir. 1935 yılı nufus sayımında ise köyün mevcut oldugu görülür.

Coğrafya:

Alahan’a varmadan Mut-Karaman karayolunun sağında; düz fakat oldukca taslık(halk deyimiyle kepir) alan üzerine kuruludur. Çoğunlukla betonarme yaparlardan oluşan evler fazla dağınık değildir. Karayolunun alt kısmında sadece birkaç ev mevcuttur. Bitki örtüsü bakınımdan ormanlık bir alanda olmasına rağmen, köyün kuruldugu alan seyrek çalılık, zeytin ve incir ağacları dışında neredeyse boş gibidir. Fakat özellikle anayolun altında planlı bir şekilde dikilmiş zeytin bahçeleri dikkati çekmektedir.

Nufus:

Burunköy 1935 yilinda, Ortaköy’den sonra ilçe’nin en az nufursa sahip 2. Köyüdür (43 kadin, 40 erkek olmak üzere toplam 83 kişi).
Fakat özellikle 1950’den itibaren köy nufusunda artış kaydedildiği; 1990’da en yüksek rakami olan 440’a ulaştığı(1935 yılı nufusuna göre %530’luk artışla); daha sonra tekrar düşüşe geçerek 2000 yılında 390’a indiği görülür.

1935: 83
1940: 90
1945: 91
1950: 141
1970: 312
1975: 379
1980: 375
1985: 411
1990: 440
1997: 390
2000: 390
2007: 313

Sosyal ve Ekonomik Hayat:

Mut’un Karaman karayulu üzerinde kurulu bir köy olmasina rağmen, kuzey kesimlerinin tamamen dağınık ve taşlık olması, güney kesiminde yer alan zeytinliklerin ise sulanamamasi nedeniyle ekonomik yönden yeterince glişememiş bir köydür.
Burunköy’de ekonomik yaşam tarim ve hayvancılığa dayalidir.
Tarim alaninda köyün en büyük zenginliği zeytin bahçeleridir. Köyün güney kesimlerinde bulunan ve geniş yer kaplayan bu bahçelerden, sulama suyundaki problemler yüzünden yeterli verim alınamamaktadır. Fakat son yıllarda Göksu ırmağından su çıkarma ve damlama sulama sistemine geçiş için köylünün gayretleri devam etmektedir.
Köylünün bir bir diğer uğrası hayvancılıktır. Küçükbaş hayvanciligi köyde geleneksel olarak yapılmaktadır. Bunun yani sıra çok büyük çiftlikler halinde olmasa da süt ve et hayvanciligi (büyükbaş) da vardir.
Köyde sağlik evi veya ocaği yoktur.
İlköğretim okulu mevcut olup, taşımali egitim-ögretim yapildigi icin faal degildir.
Köyün içme ve sulama suyu yeterli değildir.

Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nden:

İçel sancağının yerel yöneticileri tarafindan Osmanli Hükümeti’ne sunulan 16 ocak 1916 tarihli raporda köy halkina su bilgiler verilmektedir:
Bu mahallede Bahşiş, Sarıkeçili ve diğer aşiretler yaşamaktadir. Bunlar koyun yetişdirmekte ve bu koyunlarin vergisinden başka vergi vermemektedirler. Çünkü çadır halkı bir eve yerleşik değildir. Çoklarin nufusda kayitlari bile yoktur. Bunlarin nufusa kaydedilmesi, askerlik muamelelerinin yapılması, cezalarının affedilmesi ve kendilerinin ise bulundukları yere yerleştirilerek burada evler yapmalarının sağlanması çok önemlidir
.

Kaynak:BOA, DH, IUM., nr.45-2/42

Kaynak: Mutlu Köyler – Ensar Köse

BURUNKÖY

Burunköy, Mut`un Karaman yönüne doğru, Yapıntı`dan sonraki ikinci köyüdür. Mut`a uzklığı 13 km`dir.Hane sayisi 125, nüfusu;185 erkek, 183 kadın, 368`dir. Taşımalı olarak yaklaşık 45 öğrenci Yapıntı`ya gitmektedir.Eski okul binası atıl durumdadır.Köy konağı ve camisi vardır. Bir bakkali, bir de kahvehanesi bulunmaktadır. Orman Kalkınma Kooperatifi olan köylerden birisidir. Köyün en yaşlı kadını, 87 yaşıyla Zeynep Yaz`dır. En yaşlı erkeği ise 86 yaşıyla Duran Sarıçetin`dir. Yapıntı, Gecali, Geçimli , Dağpazarı ve Kavaközü köyleriyle sınır komşusudur. Yaylası Yenisu`dur. Mut Karaman yolu içinden geçmektedir.

Köyün tarihine gelince; köyün en yaşlıları, “Biz burada doğduk, köyün ne zaman kurulduğubu bilmiyoruz” dediklerine göre, en az 90-100 yıllık bir geçmişi vardır bu köyün.Yaşlılarda zaten bunu onaylamaktadırlar. İlk köy, bir kilimetre kadar yukarıdaydı. Buraya ilk gelenler; Bozyazı / Barcın`dan, Hacı Çavuş, Yusuf Çavuş, Molla Hasan ve Mehmet adlarında, Geçerli bahşişi dört kardeş ve onların aileleridir. Anlatılanlara göre bunların buraya geliş nedenini de kavga, ölüm, kin ve kaçıp kurtulmalarıdır. Hatta bu geliş sırasında Gökçe Goca denilen (Tabi o zamanlar çocuk ya da gençti )birisi düşerek ayağını kırar. Kendisine Topal Gökçe de denilir. 

İşte bu ilk köyde 1969 yılında, 28 ev kayar. Arkasından da şimdiki köyün olduğu yere 28 tane afet evi yaptırılır. Bu yerler de Hüseyin Örs, Mustafa Kısa, Ibrahim Sina, ve Hüseyin Yaz adlı kişilerindi. 28 evin yeri kamulaştırılır. Ev sahipleri 250 lira öderler. 1970 yılında da taşınırlar. 28 evin aşığıya gelmesi eski köyü bitirir, aşığıdan yer alan bütün köylüler buraya yeni bir ev yaptırır.

Köyün adıysa eski köyün yukarısındaki bir burunda bir kuyu varmış. Adı da Burubkuyu`ymuş. Köy muhtarlık olunca da adı Burunköy olmuş.

Eskiden beri köyün temel geçim kaynağı hayvancılıkı. Ama hayvancılık giderek geriledi. Çünkü köyün dört bir yanı orman fidaniyla dolduruldu. İçine de mal sokulmaz oldu. Yine de şimdi bir iki aile büyükbaş besiciliği yapmaktadır. Yaklaşık 200 kadar büyükbaş, 2000 kadar küçükbaş bulunmaktadır. Yedi sekiz ailenin davar sürüsü vardır. Günde ortalama 300 kg süt üretilmektedir. Her evin önünde birkac tavuk/horoz vardır. On kadar eşek, bir de at kalmıştır. Köyde 30 kadar hindi vardır.

Hayvancılığın dışında en önemli gelir zeytinciliktir. Ama bunda da bir sorun yaşanmaktadır. Göksu`dan, köy tüzel kişiliği adına, iki pompayla su çıkartılmıştır. Ama elektrik parasına dayanamamıştır köylüler. Borular yere kösük dursa da şimdi, yeterli sulayan yoktur.

İçme suyuysa üç kaynaktan gelmektedir ve şimdilik yetmektedir. Su her eve dağıtılmıştır. Köyün üstüde bitişik, içme suyu deposu ve sulama suyu havuzu vardır.

Köyde ekecek fazla tarla da yoktur zaten. Buğday eken de kalmamıştır. İşte bütün bunlar nedeniyle köy, Karaman`a ve Mut`a büyük göç vermiştir. Aşağı yukarı doksana yakın aile göçmüştür. Kırk elli ev şu anda boş durmaktadır. Mut`a gelenler genellikle ticaret, boyacılık, badanacılık gibi inşaat işleriyle, Karaman`a gidenlerse en çok fabrikalarda çalışmaktadırlar. Fabrikada çalışanlar elli kadardır. Hatta Mut`tan kalkan servisle her gün ikindin dört beş kişi Karaman`a gitmekte, akşam çalışıp, sanah dokuzda geri gelmektedir.

Köylülerin bir kısmı da orman işlerinde çalışmaktadır. Bir iki aile arıcılıkla da uğraşmaktadır.
Evlerin önünde genellikle bir iki tane incir, nar ve bağ gözükmektedir.
Evler genellikle iki ve tek katlıdır, taş duvardandır. Yeni binalar beton damlıdır. Evleerin yarıdan çoğunda enerjisi yoktur.
Köy muhtarı Hasan Yaşardır.
Köyde eskiden okumaya karşı ilgi çok azdı. Okuyan sayısında şimdi artışlar vardır. Toplam 15 kadar memur çımıştır. 
Eski gelenekler hızla yok olumuştur, yok olmaktadır. Çul çulfalık işi bitmiştir, kirmen eğiren kalmamıştır, akşamları sokağa gitme yoktur. Düğünler orkestrayla yapılmaktadır. Mevlitli düğünler de vardır.
Köyde de en çok babacan ve gezer soyadları bulunmaktadır.
Eski muhtarlardan Necati Yaz, parasız pulsuz kalmak anlamın gelen iki deyim kullanır:“tığ teber”, “zır zıplak”.
Köyün arasındaki dağda iki kapız gözükmektedir. Bunlardan sağdakine Çirçir boğazı sağdakine Küp kapızı denmektedir. Buradaki iki burna da Gara Delik burnu Öküz Ini denilmektedir.

Yaşanmış bir öyküye gelince; Nebi Sarıçetin`in babası daha buraya gelmeden önce, Barcın dolaylarında sığır gütmektedir. Yanından genellikle çocuğu olmayan Birkaç kadın geçer. O çevrede bir yatır (ziyaret yeri) vardır, oraya derman aramaya giderler. Adamın yanına gelince yatırın yerini sorarlar. Aslında yatır yakındır ama uzak, dolambaçlı bir yol gösterir. “Bakın ” der bir de kadınlara, “Ziyaretin olduğu yerde bir delik var, o deliğin içinde de bana benzer birisi var, o ne derse tutacaksınız.” Arkasından da kestirimden, kadınlardan önce ziyaret yerine varır ve deliğin içine girer. Kadınların sesi duyulmaya başlar. Delikten seslenir, “Biremcik biremcik gelin” der.
Girenin işini bitirir bu, girenin işini bitirir…
Sonunda kadılar aynı yoldan geri dönerler. Adam da aynı kestirimden sığırlrının başına varır. Kadıinlar admı görünce, “Dediğin gibi amca, tıpkı sana benziyor ziyaretteki adam ” derler.
Velhasıl, kadınlardan birisi çocuğa bile kalır.

Kaynak kişiler: Muhtar Hasan Yaşar, eski muhtarlardan Necati Yaz, Duran Sariçetin, Ibrahim Sinan, Nebi Sariçetin, Yunus Kısa.

BENIM YERIM

Bin bir yere bakmışsın da
Bulamamışsın beni
Oysa telefonum
Teknolojinin en kolay yerlerinde yazılıydı
Ellerim çapa, kazma, kalem , bel
Hemen bilinirdi.
Yüzüm Toros yanığı
Yakamda Göksu takılıydı
Saçılarımın ucu gökyüzü
Su değirmenlerine soracaktın bir de beni
Batırık içilen yerlere
Bir gülüşleri bir tren dolusu olanların yanlarına
Su akıyordu yanınızdan
Susuzluğunuzudaydım
Kin, kir, kır…
Insanın olmadığı yerdeydim
Aç bir harita, sınırları kaldırılmış
Her yerindeyim
Dik ulus sayısı kadar bayrak
Her bayraktaydım
Bir de
Yanlızlık yelkenlerinin varsıllıklarında
Acının içindeki balda 
Ve masa sonrası meydanlardayım
Halkın yüz çizgisinin gölgesinde
Şiir yazıyordum
Ve gül goncalarına şakıyordum.

Ilna NAZIL / Mut

Kaynak : Mut Çıtlık Kültür Sanat Dergisi (BIR KÖY BIR ÖYKÜ)

ETİKETLER:
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.