DOLAR
32,5991
EURO
34,7375
ALTIN
2.498,06
BIST
9.524,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mersin
Az Bulutlu
22°C
Mersin
22°C
Az Bulutlu
Cumartesi Parçalı Bulutlu
22°C
Pazar Az Bulutlu
22°C
Pazartesi Açık
24°C
Salı Az Bulutlu
27°C

CUMHURİYET OKULUM

A+
A-

İlkokula İmamuşağı köyünde başladım. Sabah altıda yollara düşerdik. Kırtıl köyünde okul yoktu. Kızlar evde, erkekler yola düşerdik. 8-10 kilometre iki, üç dereden geçerek okula varırdık. İlk Atatürk’ü orada gördüm. Depoda duran büstü boyamışlar, koştururken birden karşıma çıkıverdi. Bağırarak kaçmaya başladım. Rahmetli öğretmenim Kadir Uçan beni bahçede kaçarken yakaladı. Oturdu anlattı.

“Bu Atamız, bundan korkulmaz.“ İki gün sonra da 10 Kasım’dı. Şiirler okundu, yaşamı, kahramanlıkları anlatıldı. Beş sınıf birlikte okuyorduk. Birinci sınıflar kapının girişinde, diğerleri ileriye doğru sıralanıyordu.

İkinci yıl rahmetli babam Berber Hızır, bizleri okutmak üzere Silifke’ye göçmeye karar verdi. Daha doğrusu asker arkadaşı Hüseyin Say ve Gırnatacı Halil ona: “Berberliğin var, gel Silifke’ye, orada dükkan aç, çocukların okula rahat gitsin.“ Öyle yaptı. Güz gelince Silifke’ye geldik. Say Mahallesinde Gırnatacı Halil’in evinde 30 lira kira vererek oturmaya başladık.

Babam beni Cumhuriyet okuluna götürdü. Say Mahallesi deyince olmaz dediler. Sonra bir öğretmen “Ama onlar Kırtıl Köyünden“ dedi… Araya Bekçi Başı Hüseyin, Sadık Taşucu girdi. Ben Cumhuriyet İlkokulu öğrencisi oldum. Öğretmenim Sevim Öztol, okul müdürüne o zaman Baş Öğretmen derlerdi. Baş Öğretmenim Mevlüt Yılmaz.

Okulumuz müze gibiydi. Okul bahçesi, koridorlar tarihi buluntularla dolu idi. İkona kırıcıların başlarını kırdığı heykeller dışarıda, başları kırılmamış heykeller ise; koridorda dururdu. Biz onlar ile arkadaş gibiydik. Okulun önünde büyükçe bir çan vardı. (Ulugöz köyünde yıkılan kilisenin çanı imiş.) Sabah hademe çalmaya başlardı. Biz evde duyardık. Çan sesini duyan yola çıkardı. Okula gelince zil çalar hemen sıra olurduk. Şimdi anımsıyorum. Teneffüslerde bile zil çalınca sıra tek sıra olunur, itişip, kakışmadan düzgün şekilde sınıflarımıza giderdik.

Bir oda da müze sorumlusu için vardı. Rahmetli Mehmet Belen, öğleye kadar Sakarya İlkokulunda öğrencilerine ders verir, öğleden sonra odasına gelir, gönüllü müze sorumlusu olarak çalışırdı. Taşucu yoluna müze yapılıncaya kadar gönüllü müzeci oldu. O müzeyi kurdu. Tam oturacaktı, bir kaymakam onu emekli ediverdi.

İlkokul üçüncü sınıfı, Gazi Paşa‘da okudum. İlkokul dörtte yine Cumhuriyet okulunda okudum. Yine öğretmenim Sevim Öztol’du.. Sabah çan çalmaya başlayınca evden çıkıp, zil çalınca sınıflara giriyorduk. Oysa diğer okullarda zil çalınca hurra sınıflara koşuyorduk. İşte fark buydu… Eğitim vardı.. İlkokul beş Sakarya, orada da Mehmet Belen öğretmenim oldu. Biz okuldan çıkınca o da Cumhuriyet okulundaki müzesine koşardı. Gazi Paşa ilkokulu binasını üç okul paylaşırdık. Sakarya, Bucaklı (okulları yanmış misafirlerdi.) Mukaddem mahallesine Cengiz Topel adına bir ilk okul yapılınca Sakarya İlkokulu adı Cengiz Topel İlkokulu oldu. Bizler mezuniyet günü için okul kayıtlarımızı orada bulduk.

1975 yılında Cumhuriyet İlk okuluna vekil öğretmen olarak geldi. okul müdürü Ziya Bozkurt, Müdür yardımcısı Mahmut Ünal’dı. Müze gitmişti. Değişmeyen bir şey vardı. Zil çalınca sıra olup, sınıflara giriliyordu. Merdiven gidiş dönüşlü idi. Çıkarken sağdan çıkılır, inerken soldan inilirdi. İnen , çıkan öğrenciler hiç karşılaşmazlardı. O yıl; yıl sonu müsameresini, Özcan Seyhan ile birlikte kurduğumuz okul korosu, mızıka grubu , halk oyunları ile yapılırken öğrencilerimiz ile birlikte olduk.

Sonra bahçesine İlçe Milli Eğitim, Öğretmen evi, Özel idare yer yokmuş gibi dükkan ve kütüphane yaptılar. Bahçe iyice küçüldü.

“ Okul eskidi dediler, tamir edelim. Öğretmenler, öğrenciler kendine okul bulsun” dediler. Cumhuriyet Okulu tamir edildi. Şimdilerde okulu Bilim ve Teknoloji Merkezi yapacaklarmış. Yani eğitim bitiyor. Öğrenciler öksüz kaldı.. şöyle gidip, zil çalınca sıra olup sınıflara giren öğrencileri göremeyeceğiz.

Okula gereksinim var mı ? Cengiz Topel, Hancıoğlu, Hasan Paker okulu bu amaçla açıldılar. 1960 yıllarda bu okul öğrencilerinin hepsi Cumhuriyet Okulunda okudular.

Çocuklar çoğalıyor. Yeni okullara gereksinim var. Aklı selim davranıp, okul binası tekrar Cumhuriyet İlköğretim Okulu olarak açılamaz mı? Bu kadar zor mu ?

Eğer Cumhuriyet ile bir sorunuz yoksa; okulumuzu geri verin. Biz önünden geçerken cıvıl, cıvıl öğrencileri görmek istiyoruz.

Bu okulda okuyan dostlar, gelin, okul açılıncaya kadar, ziyaret edelim. Dua edelim, belki insafa gelirler, okulumuzu tekrar geri verirler. Cumhuriyet ile yaşıt olan okulumuzun tarihe ışık tutmaya devam etmesini istiyoruz.

OKUL İLE İLGİLİ SON BİLGİLER:

Derslik Sayısı : 31

Öğretmen Sayısı : 14

Öğrenci Sayısı : –

İletişim:

Telefon : 03247141156

Adres : Saray Mahallesi Mirzabey Caddesi No 7 SİLİFKE

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.