Adam Köy İhtiyar Heyetine 1. Aza seçilir, keyiflidir. Ne de olsa Köyün önemli isimlerinden biridir artık! Bir gün sonra akşam üzeri, insanlar yorgun argın işten eve dönerken, balkonda sandalyasına şöyle bir kaykılarak çayını yudumlamaktadır. Keyifle hanımına seslenir:
– Hanım bak!.. Dün biz de bu insanlar gibiydik!
Bildiğiniz hikaye; babasının “sen adam olmazsın” dediği çocuk, çalışır çabalar, valilik makamına kadar yükselir. Artık güç ve imkan sahibidir. Bir gün jandarma çıkartarak babasını makamına getirtir.
– Baba, sen bana adam olamazsın demiştin ama, bak ben vali oldum.
– A benim akılsız oğlum, ben sana vali olamazsın demedim ki! Beni ayağına getirttin. Görüyorum ki, sen hala adam olamamışsın.
Kıssadan hisse; makam sahibi olunca insanların tavır ve davranışları çabuk değişir.
O artık güçlüdür, her şeyi bilir, keramet sahibidir(!). Etrafta bir sürü lüzumsuz, iş bilmez, kafası çalışmaz insan doludur. Onun bulunduğu yerden öyle görünür! İstisnalar vardır elbet, onlara haksızlık etmeyelim. Malesef algı böyle!
Esasen seçilmiş veya atanmış olsun, kamu hizmeti yapmak önemlidir, kutsaldır. Hakkıyla yapabilene manevi haz verir, paye kazandırır.
Peki nasıl olmalı?
Tevazu sahibi olmalı,
İstişare etmeli,
Adil olmalı,
Ehliyet ve liyakat sahibi olmalı,
Beytülmalı korumalı,
Projeleri olmalı,
Hizmet üretmeli,
Kibirli olmamalı,
İnsanlarla görüşüp konuşmalı,
Yüze gülüp, arkadan galiz sözler etmemeli,
Çevresine duvar örmemeli,
Vefalı olmalı olmalı,
Kısaca insan olmalı!
Diyeceksiniz ki, bunların hepsini bir arada bulmak zor. Evet zor. “Kaht-ı rical” denen şey bu olsa gerek. Devlet adamı kıtlığı!
@kpınar 130321