“Gölgeli olur Gökbelen’in çınarı
Elin d’olur yiğitlerin hüneri
vay
Sana derim sana Gayfeli Pınarı
Benim Aslı’m pınarından içti
mi vay.”
Her yıl geleneksel olarak 30 AĞUSTOS
Zafer Bayramı şenliği 29 ağustos Perşembe günü Gökbelen de
yapıldı.
Bu yıl yerel yönetimlerin katkısı
olmadan mahalle muhtarı Mustafa Gögelioğlu, yerel sanatçıları
davet ederek köy meydanında zafer bayramını coşku ile
kutlanmasını sağladılar.
Sunuculuğunu Sebahattin Şeker ‘in
yaptığı şenlik; saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı.
Daha sonra Mahalle Muhtarı Mustafa Gölgelioğlu bir konuşma
yaparak, bayram coşkusunu başlattı.
Şenliğe; Silifke Belediye Başkan
Yardımcısı Enes Bugra Genç, Kent Konseyi Başkanı Vehbi Kadıoğlu
ve gökbelen halkı ; Yedi oluk, kahveli pınar yanında çınarların
altında , serin bir hava da şenlikler ilgi ile izlediler.
Yıllardır Silifke kültürüne
öğrenci yetiştirerek, atölyesinde bağlama yaparak ve çeşitli
korolara şeflik yapan Cihangir Akdemir Gökbelen de burcu , burcu
kokan ardıçlar, çam ağaçları, çıpan gölgesi, çağıl, çağıl
akan dereleri yansıtan özel türkülerden bir demet sundu.
Yıllardır Tosmurlu köyünde
muhtarlık yapan Remzi Kır , sanatçı kimliği ile Yörük
kültürünü, Taşeli kültürünü yansıtan türkülerden bir
çeşni sundu.
Son olarak sanatçı Mehmet Partal,
özenle seçtiği ezgilerden oluşan türkülerini çalıp, söyledi.
Taşeli yöresinden, Musa Eroğlu ndan seçtiği türküler ile
sahneye egemen oldu. Şenlik sona ererken , Gökbelen liler evlerine
coşku ile gittiler.
Gördük ki, büyük paralar
harcamadan da ; şenlikler yapılabiliyormuş. Gördük ki, yerel
sanatçılarımız içinde ne cevherler varmış. Emeklerine sağlık.
Silifke belediyesi sahne ve ses düzeni
ile etkinliğe katkı sundu. Hizmetlerini hak kabul etsin diyoruz.
Biz sırası gelmişken ; Gökbelen
‘in tarihçesini de sizler ile paylaşmak diledik.
“Rivayete göre ;Taşucu’ nda, sıtmadan ölümler başlayınca,
eşyalarını hazırlayıp , Gökbelen denilen yere gelmişler.
Ağaçlıklı, çukurun içinde bir yerde bakmışlar, kayalıkların
üstünde gök yüzü çok güzel gözükmüş.buraya ilk gelenlere
sorduklarında :
“ Sulak bir yer, hayvan güdüp, gökyüzüne baktık. Gök bir
yerde hayvan otlattık, gök bir belende oturduk. Sığır yatağında
bol yayılım olan bir yaylada yayladık. “ demişler
Bunu duyanlar da her hal’de Gök bir yayla; olsa, olsa Gökbelen
olur demişler. Buranın adını Gökbelen koymuşlar.
Önce meşe dallarından talvarlar kurmuşlar. Hayvanlarını
otlatmışlar. 1934 yılında köy kurulmuş. Hacıpaşa’lar,Azizliler
( Kasapoğulları ) burada söz sahibi aileler imiş. İlk muhtar
Mehmet Kasapoğlu olmuş.
Burada Deli Şah adında dört eşi olan biri oturmuş. Cılbayır,
Işıklı, dan ve Taşucu’ndan
Işıklı Goca, Takan Goca , Memililer , gelmişler.
Yedi Oluk, Taşpınar, Müftü Çeşmesi, Körceoluk gibi sular
Türkülere girmiş. Alatopak bir taş bir mahallenin adını almış
adına ALATOPAKTAŞ demişler. Gökbelen in yaz kış kalanları hep
burada oturmuşlar. Köyün mezarlığı da burada yer almış. .
Zaman içinde 7 su değirmeni çalışmış. Çevre de 20 ye yakın
köy burada un öğütmüşler. Değirmenlerin çoğu yıkılmış.
Ayhan Uçar ın değirmeni ayakta, o da çalışmıyor. Değirmenin
birini de yakmışlar.
Muzaffer Sarısözen 1946
yıllarında Silifke ‘ye geldiğinde, bir yaz mevsiminde Sadık
Taşucu’nun konuğu olmuş, başta Felteş dede ( 14 ezgi ) olmak
üzere bir çok yöre sanatçısı, Hüseyin Say, ve Sadık
Taşucu’ndan türküler derlemiş. Kerem , Badı Sabah türküleri
çalınmış, o taş plak kayıtlara girmiş
Kaynak Kişi :
Halil İbrahim Çolak . 1944 doğ. Gökbelen köyünde oturur.
20 temmuz 1912 … Silifke mutasarrıfı , Silifke nin sayfiye yeri
olan, Taşucu nahiyesine bağlı Gökbelen yaylarında bulunan
yaylacılardan vergi alınmasını talep etmiştir. Sah. 79 TEMETTÜ
DEFTERLERİNE GÖRE 19.YÜZ YILDA SİLİFKE AHMET UÇAR “