Cahil cühela, garip gureba, fakir fukara, emeğiyle geçinenler, küçük burjuva lümpen takımı…
Arıza çıkmasın diye ağızlarına bir parmak bal sürerler, gelecek ve geniş zamanlı bolca umut vaat eden cümlelerle, acı reçeteleri (Hapları) şekerle, balla, çikolatayla kaplayıp din soslu cümlelerle vatandaşa ilaç diye yuttururlar.
Kitle iletişim araçlarıyla da uyutma, koyunlaştırma, sürüleştirme taktikleriyle yapar kapitalist-emperyalist sistem bunu.
Çünkü çıkarları, cüzdanları, kasaları bunları icabettirir.
Yani, ölmeyecek ve isyan etmeyecek kadar yesinler sonra da kapitalist-emperyalist sistemin para babalarına, yerli işbirlikçilerine biat edip şükretsinler diyedir.
Seçenek var aslında; ya vahşi kapitalizm ya sosyalizm!.
KERİM HANEDAN