Bir daha anladım; kötünün sahibi çoktur. Çünkü kötü çok yüzlüdür, çoğu zaman da kamuflajlıdır, maskelidir; bu bazen şöhret, bazen nüfuz, bazen de para olarak temayüz eder. Onun gerçek yüzünü kimi görmez, kimi görmek istemez; böylesi işine gelir. Gözlerini kamaştıran bu ışıltılardan nasibini almasa bile, bir gün alacağını düşünür insanoğlu. Tabii ki herkes böyle değil, doğru insanlara da haksızlık etmek olmaz. Ama kabul edelim ki, onlar çoğu zaman yalnızdır ve doğru yerde durmak kolay olmayabilir. O yüzden, doğru insan hak bildiği yolda tek başına yürümeye hazır olmalıdır.
Doğru insanın en önemli ihtiyacı sabırlı olmak ve zorluklar karşısında irade ortaya koyabilmektir. Sabır, onu olgunlaştırır ve maneviyatını yükseltir. Kötülerin maskesi düştükçe çevresindeki kalabalık ve hareketlilik azalır, giderek mutsuz ve umutsuz bir ruh haline doğru yol alır. Çünkü, insanlar cilası dökülmüş, çirkinlikleri toplum nezdinde ortaya çıkmış simalara yakın durmayı riskli bulurlar.
Sabır acıdır, meyvesi tatlıdır. Yanlış anlaşıldığın, haksızlığa uğradığın zamanlar olur. Susmak zorunda kalırsın. Çelikleşen iraden, zenginleşen ruh halin seni yalnızlıktan kurtarır, huzura ve mutluluğa götürür.
En üzücü olan ise, doğru ve dost bildiklerinin haksızlığa uğradığın, yalnızlaştığın dönemlerde, sessiz kalmaları ve uzak durmalarıdır. Hele bir de cilası henüz dökülmemiş kötülere söz söylemeye kalkışın, ona nasıl sahip çıkarlar bir görün! Çünkü beklenti devam etmektedir.
Garip bir dünyada yaşıyoruz; mutluluğunda mutlu olacak, üzüntülerinde yanında olacak dost edinmek giderek zorlaşıyor. Üzüntülerini paylasan, ancak mutluluğuna ortak olamayanlar da var elbet! İlkinde merhamet, ikincisinde nefs öne çıkar. Şeytan, her daim yanı başındadır, onunla baş edebilmek güçlü bir irade ister.
Yıllar önce bir dizide bir dua duymuştum: “Yarabbi, bana iyilik yapma gücü ver!”
Allah herkese iyi günde, kötü günde dost nasip etsin, iyilik yapma gücü versin.
MehmetAkpınar 250923
Sertavul/Mut