Akça ceyran çölden çıkıp kaçınca,
Mayil oldum yâr göğsünü açınca,
Vakti gelip aşiretler göçünce,
Düzülür yollara il karma karış.
Yüklendi berhanem, çekildi göçüm,
Kimseler bilmiyor kimsenin suçun.
Taramış zülfünü, eğdirmiş saçın,
Dökmüş ince bele tel karma karış.
Yaşını sorarsan on beş yaşında,
Hile yoktur kirpiğinde, kaşında.
Yedi türlü çiçek vardır başında,
Kokar reyhan ile gül karma karış.
Karac’oğlan der ki: Bu kimin nesi?
Enginden, yüceden geliyor sesi.
Eğilmiş pınardan doldurur tası,
İçene veriyor bal karma karış.
KARACAOĞLAN