Bir kız ile bir gelinin bahsi var,
İkisinin cüdâ düşmüş arası.
Kadir Mevlâm hub yaratmış onları,
Hilâl hilâl kaşlarının arası.
Kız da der ki: Al çiçeğin moruyum,
Yiğitlerin bedestende nuruyum,
El değmedik bir tanecik arıyım,
Peteklerim mühürlüdür bal ile.
Gelin der ki: Yaylaları yaylarsın,
Çıkar yükseklere seyran eylersin,
Kuzum a kız, niçin yalan söylersin?
El değmemiş arıda bal olur mu?
Kız: Elmanın iyisin yüke tutarlar,
Çürük çarığın yabana atarlar.
Kız ile gelini bir mi tutarlar?
Yorma gelin yorma, oğlan benimdir.
Gelin der ki: Kalk gidelim pazara,
Uğratalım usul boyu nazara.
Beş on türlü meyve gelir pazara,
Yetkini m’alırlar, yoksa hamı mı?
Kız da der ki: Sarı yıldız doğma mı?
Doğup doğup orta yere gelme mi?
Bir gecem de bin geceye değme mi?
Yorma gelin yorma, oğlan benimdir.
Gelin der ki: Allı pullu başım var,
Ak alın altında hilâl kaşım var.
Hey kız, senin bir gececik işin var,
İkincisi, sen de bana dönersin.
Karac’oğlan: Ben bu düşü yoramam,
Amel defterimi tutup düremem.
Gelin iyi, kıza kötü diyemem,
İkiniz de benimsiniz sevdiğim.
KARACAOĞLAN