Çıktım Kırklar Dağın
seyran eyledim,
Sallanarak gider yolu Hama’nın.
Yel vurdukça dertli dolap iniler,
Burcu burcu kokar gülü Hama’nın.
Heves kaldım pınarının başına,
Altın yağmış toprağına, taşına.
Ulu Cami’nin de kandil başına,
Altın şamdanı da yanar Hama’nın.
Kudretinden yapılmıştır yapısı,
Kalem kaşlı güzellerin hepisi.
Aldı beni çarşısının kokusu,
Çarşılarda gülü kokar Hama’nın.
Karac’oğlan der ki: Kal benim yurdum,
Terk ettiğim sılayı burda buldum.
Güzeli çok diye eğlendim kaldım,
Kalem kaşlı güzelleri Hama’nın.
KARACAOĞLAN