Çünkü güzel meylin
yok idi bende,
Ezelden de ikrar vermeye idin.
Muhabbettir güzelliğin nişanı,
Uğrun uğrun bakıp gülmeye idin.
Siyah zülüflerin eyleme perde,
Beni de uğrattın bin türlü derde.
Ben kendi halımda gezdiğim yerde,
Çağırıp bergüzar vermeye idin.
Kanı senin ile yiyip içtiğim?
Ulu sahralarda konup göçtüğüm?
Şimdi kâr eylemez benden kaçtığın,
Soyunup koynuma girmeye idin.
Karac’oğlan der ki: Ey mâh-ı mestim,
Kaşın, gözün eğme, cana mı kastın?
Severler güzeli, incinme dostum,
Harcın ise güzel olmaya idin.
KARACAOĞLAN