Şu yalan dünyaya geldim geleli,
Bir bağ dikip, meyve yetiremedim.
Kulağı küpeli, alnı perçemli,
Yârin gölgesinde oturamadım.
Bulandı da deli gönül bulandı,
Dolandı da dağı, taşı dolandı.
Bizim sürüye de bir kurt dadandı,
Değiştim yurdumu, kurtaramadım.
Arzular da deli gönül arzular,
Ağrıyor kemiğim, iliğim sızlar.
Ayrılalı ak körpecik kuzular,
Anasız yavruyu yatıramadım.
Karac’oğlan der ki: Fenadır fena,
Nice bir ateşte yüreğim yana?
Derdimin üstüne dert koydun yine,
Ağırdır şileğim, götüremedim.
Karacaoğlan