Sevdiğim arzımı demek’çin sana,
Bülbülün dilinden dil gerek bana.
Şu bağrım kül oldu hep yana yana,
Onu söndürmeye sel gerek bana.
Yandım da yakıldım bu ateşlere,
Vardım da takıldım ben bir neştere.
Delindi ciğerim, kapandım yere,
Beni kaldıracak el gerek bana.
Haldan anlar isen, haldaş olalım,
Anasız, babasız kardaş olalım.
Gurbet gezdin isen, yoldaş olalım,
Ucu yâr zülfünde yol gerek bana.
Karac’oğlan der ki: Bayburt illeri,
Esip esip bize gelir yelleri.
Burmalanmış yâr yüzünün telleri,
Ona bağlayacak gül gerek bana.
Karacaoğlan