Yâre selâm söylen seher yelleri,
Çıkıp şu yollara naz eylemesin.
Bağları ak güllü, derin gölleri,
Uçan turnalara kaz eylemesin.
Gurbet ilde bir silen yok yaşımı,
Kendim gider, kotarırım aşımı.
Yuvası içinde gönül kuşumu,
Gözyaşım akıtıp baz eylemesin.
Geçen olur şu yaylanın düzünü,
İlin, aşiretin çeker nazını.
Nazlı yârim sürmelemiş gözünü,
Suları ısıtıp yaz eylemesin.
Karac’oğlan der ki: Bre ağalar!
Firkat yolumuzu uç uca bağlar.
Yâre söylen, ona öğünsün sağlar,
Benim çok ömrümü az eylemesin.
Karacaoğlan