Yazın evvel baharında,
Teferrücte gör elmayı.
Yel esip yere düşmeden,
Budağında kır elmayı.
Elmanın budağı ağlar,
Gözyaşı durmayıp çağlar.
Ağalar, beyler, paşalar,
Diz üstüne kor elmayı.
Mevlâm öğmüş de yaratmış,
Mor menekşe boyun eğmiş.
Yavrunun elleri değmiş,
Al, yüzüne sür elmayı.
Perşan gönlüm, perişan,
Elmadır âşığa nişan.
Elmasız yâre kavuşan,
Ah eder anar elmayı.
Karac’oğlan, kaynar, coşar,
Aşk dalgası boydan aşar.
Bir kötüye yolu düşer,
Kadrin bilmez yer elmayı.
Karacaoğlan