Bu yazımda Mut’un varsıllarına seslenmek istiyorum. Elbette ki konumuz kültür sanat. Ve hepsinin hoşgörüsüne sığınarak…
Mustafa Kemal’in kültür ve sanat konusundaki o unutulmaz sözlerini, umarım ki hepimiz biliyoruzdur. Ama kaçımız bunun bilincindeyiz ve bunu içselleştirebiliyoruz acaba?
Kültür sanat konusunda Mut ve Mut’un varsılları ne durumda? Böyle başlayalım isterseniz konumuza.
Kültür ve sanat aynı şey olmasa da, iki kardeş gibi birbirine yakındırlar. Her ikisi için de hem Mut’u yönetenlere, hem Mut’un varsıllarına, hem de hepimize sorumluluklar düşmektedir. Ama bu konuda ne yazık ki çok başarılı olduğumuz söylenemez.
Bu konuda belki de ilk önemli şey, kültür ve sanatın ne olduğunu bilmektir, bunu düşünmek, buna kafa yormaktır.
Yöneticiler kadar varsıllara da bu konuda neden sorumluluk düşüyor acaba? Çünkü onları varsıl eden büyük oranda burasıdır. Bu yüzden de, Mut’un kültür ve sanat yönünden daha bir öne çıkması için düşünce olarak da, ekonomik olarak da işin içinde olmaları gerekir. Bu onlara onur getirir ancak.
Bu konuda büyük bir eksikliğimiz, bir tek müzemiz yok daha. Hepimiz sorumluyuz bundan. Çünkü kültürel değerlerimizi yok olmaya, ölüme terk ediyoruz durmadan.
Yine, bir tek onarılmış (restore edilmiş) eski Mut evi yok. Betonlaşma bu hızla sürerse eğer, altı yedi yıl sonra eski bir tane Mut evi kalmayacak Mut’ta.
Oysa Silifke’ye, Karaman’a bakıyorum, ne kadar aslına uygun onarılmış ev var. Her birisi bir kültür sanat evi.
Yanılmıyorsam geçen yıl duymuştum. Doğruluğunu bilemiyorum tabi. Bir yılda 200 sıfır araba alınmış Mut’ta. Keşke varsıllarımız, bu tür yarışlar kadar kültür sanat konuşanda da yarışsalar!
Geçenlerde Taşucu’na gittim. Ne evler gördüm, ne evler. Saray değil ama sanat eseri hepsi. Çoğu bir katlı, bir buçuk katlı. Estetik birinci planda…
Başkalarına örnek olabilecek, insanın gözünü gönlünü doyuracak, sanatı ve Mut kültürünü ilk başta görünüşüyle yansıtacak bir tek ev var mı Mut’ta, bir tek varsılımızın böyle bir evi var mı?. İlle de apartman!..
Kültür sanat denildi mi elbette ki az çok katkı sunanlar var. Bunlar çok önemli, yabana atılamaz kesinlikle. Ama benim söylemek istediğim, varsıllarımızın ilk başta düşünce olarak kültür sanatın neresindeler, bunu sorgulamaları, önderlik ve örneklikle bunu içselleştirmeleri.
Bir kültür sanat etkinliğini; bir imza gününü, bir sergiyi kaç varsılımız onurlandırıyor?..
İşte o zaman Mut daha çağdaş, daha yaşanır bir kent olur. Çocuklarımıza borcumuzdur bu.
Sanatla güler bir kentin yüzü…
Kültürle korur kimliğini bir kent…