DOLAR
35,6798
EURO
37,4767
ALTIN
3.181,09
BIST
10.104,85
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mersin
Açık
18°C
Mersin
18°C
Açık
Pazartesi Açık
18°C
Salı Açık
18°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
17°C
Perşembe Açık
17°C

TOROSLARDA SULAR HASTALANDI

Su kaynaklarının azalması ve sıcakların artması ile Toroslarda kaynak sularında mikroplar oluşmaya başladı. Sular kireçli olunca atılan klor yetersiz kalıyor. Klor düzeyi yükselince de evlerden homurtu başlıyor.
“Yediğimiz içtiğimiz klor oldu.”
Suda oluşan bakterileri yok etmek için başlıca tedbir klorlama işlemi oluyor. MESKİ klor atmaya devam edecek. Evlerde musluk suyunu bir kaba alıp, yarım saat durduktan sonra kullanırsanız, klorun büyük kısmı kaybolur.
Sular klorlu diye gidiyoruz. Pınarlardan su getiriyoruz. Şu anda pınar kaynaklarında sular azaldığından, orada da sıcak ve nemlerden dolayı bakteriler çoğalmaya başladı.
Kaynak suyu getirdiğimizde suyu kaynatıp içmek bir çözüm. Yaylalarda, dağların başında damacana su bulmak da zor. Maliyet oldukça yüksek. Evlerde arıtıcı kullanmak çözümlerden birisi. Ama bu günlerde tüm suları kaynatıp öyle içmekte yarar var.
Çevremizde Gülnar, Mut, Aydıncık, Silifke, Erdemli hastanelerinde hep bağırsakta sorunlar nedeni ile oldukça yığılma var. Her gelen hastaya serum takılıyor. Biraz ilaç haydi evine.
Yerel yönetimlere, özellikle su ile ilgili kuruluş olan MESKİ gibi kurumlar ile İl Çevre Sağlık Örgütleri birlikte bir çalışma yürütürlerse, halk sağlığı daha sağlanır.
Geçmiş dönemlerde, devlette küçülme olması planları ile sağlık ocakları kapatıldı. Binalar gün geçtikçe çürümeye başladı. Özellikle yaylalarda, yerli nüfus 500 iken 5-10 bin nüfusa ulaşınca, sağlık ocakları daha önem kazandı.
Bir doktor, bir sağlık personeli ve bir ambulans ile bu sağlık ocakları, yeni adı ile aile hekimliği aktif hale gelebilir.
Büyükşehir yasasından önce köylerde, imece ile su kaynakları elden geçirilir, su depoları temizlenir, sağlıklı sular içilirdi. Büyükşehir yasası ile kaynakların bakımı ortada kalmıştır. MESKİ pompa, depo ve su hatlarında bakımı yapmakta. Kaynak suları ya da çeşmeler sahipsiz kalmaktadır.
Bu anlamda bu sulara, DSİ, Sulama Birlikleri ya da Büyükşehir Sular İdaresi sahip çıkması gerekmektedir.
Bağırsaklar bozulunca, mide, baş dönmesi, kalp, damar hastalıkları hepsini tetiklemekte. Su hayat derler öyle işte, SU YAŞAMIN ana kaynağı. Dünya bile 3/2 su ile dönmeye devam ediyor.
Yerel yönetimler, merkezi hükümet birbirlerine şut atma yerine, el birliği ile sorunlara çözüm bulalım. Sağlıklı olalım diye yaylalara gelen halk, sudan bağırsakları bozularak kent hastanelerine koşmakta. Eh sahillerde deniz kıyısında tatile gelenlerinde hasta yoğunluğu ile hastaneler çaresiz kalmaktadır.
Gelin el ele verip hastalanan suları tedavi edelim. SAĞLIKLI insanların hayır dualarına da gereksinim var.

Yazarın Diğer Yazıları