DOLAR
35,5684
EURO
37,0772
ALTIN
3.099,42
BIST
10.029,31
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mersin
Az Bulutlu
16°C
Mersin
16°C
Az Bulutlu
Salı Çok Bulutlu
15°C
Çarşamba Çok Bulutlu
12°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
14°C
Cuma Parçalı Bulutlu
15°C

YAPINTILILAR NEREDE

10.08.2019
A+
A-

Ben Doğan Atlay, öğretmen Neşri Atlay’ın oğluyum. Anam Yapıntılı Melleç Dede kızı Fatma. Anam Yapıntılı olduğu için çocukluk yaşantımın çoğu Yapıntı’da geçti.

Bir gün Mut’taki evimde gece uyku tutmadı, türlü düşlere daldım. Belleğimde kalan kopuk kopuk anılar arasında anamı, Yapıntı’yı, Yapıntılıları, akrabaları, arkadaşları, o zamanki ihtiyarları anımsadım… Çoğu bu dünyadan göçmüşlerdi. Göçenler haliyle unutulacaklardı… Unutulmamaları için anımsayabildiklerimi bari bir not edeyim düşüncesiyle yazmaya başladım. Sonunda 87 kişi ve 34 dörtlükten oluşan bu yapıt ortaya çıktı. Edebi, sanatsal bir değeri olmadığını bildiğim bu yapıtı yaşamakta olan Yapıntılılara hediye ediyorum. Belki heves edenler olur da daha iyisini yaparlar veya devam ettirirler. 

Mut, Şubat 2004

Dinleyin ahbaplar size sorarım 
Çolak Hasan, Kâzım goca nerede 
Uzaklardan geldim ahbap ararım 
Höngürlük’ten Güpçül Ali nerede

Ağzı laf yapardı gönüle uygun 
Arap çöllerinde eylemiş soygun 
Bir geline sormuş Eğridir yolun 
Ahmat oğlu Durmuş emmi nerede

Devesiyle hep kiraya gederdi 
Ak göynek beyaz don edik geyerdi 
Yanık yanık güzel türkü söylerdi 
Deveci goca noldu nerede

Çerkez Ethem ile çalıştı bazı 
Afyon dağlarında kaldı çok izi 
İstiklal harbinde olmuştu gazi 
Emiş garı oğlu Ahmet nerede

Yapıntı’da inadıyla ün verdi 
Daim suyun yokuşuna yüzerdi 
Kartalı görünce nah oğlak derdi 
O inatcı Cırrık Bekir nerede

Türküsüyle gönülleri bağlardı 
Urfani’yi söyler bazan ağlardı 
Söyledikçe sular gibi çağlardı 
Sohbetlerin tadı Koc’emin nerde

Keşef goca, Araboğlu, Süleyman 
Beşdallı, Tekerlek, Tat, Cırrık Hasan 
Nizam Ali, Ecelağı pek yaman 
Saksağana söğen Şebek nerede

Düğününde kesti toklu şişeği 
Köpeğe vurdu Kizir kızı bişşeği 
Söğüt dalına kondurdu eşşeği 
Kayın baba Topal Ali nerede

Çoban oldu sürü kolunda gezdi 
Muhtar oldu biraz okudu yazdı 
Bir değil çok keklik yuvası bozdu 
Melleç Dede oğlu Mevlit nerede

Güdük Ali, Tülü Memet, Çiloğlan 
Çoban Deli Bağşış gezer hep yayan 
Kazandığı parayı üst üste yığan 
Söylemez Hasan emmi nerede

Bolacalı Ali, Karagöz Ali 
Keşef Ali, Süllü Duran, Boz veli 
Kerim çavış, Mümün Ali, Sar’ali 
Navdalılı Koca Sabri nerede

Arap Durmuş, Keşef Nazmi, Koc’emin 
Öküz güder iken ettiler yemin 
Sırrını bilirler birbirlerinin 
Ortaköy’lü Ayşadudu nerede

Gonar’nın boranında kışında 
Siper oldu Akoluk’un taşında 
Yaz günleri Uzunbunar başında 
Serinlerdi Ahmet Tekin nerede

Skodaya bindi getti selamet 
Malı canı hep Allaha emanet 
Sağ salim geri dönmekti niyet 
Dönemedi çavış Mustafa nerde

Benli garı, Emiş garı eramil 
Zomp garısı, Sallan ebe hepsi bir 
Kerziban onların peşinden gelir 
Arap Elif, Hım hım garı nerede

Hocantı’dan Dağpazar’dan geldiler 
Yapıntı’nın değerini bildiler 
Nebi Kiya, Lüfi Çelik nerdeler 
Alaçamlı Kırıt Kerim nerede

Unuttum sanmayın İbiş kocayı 
Cennet abayla Apdılla hocayı 
Sarı gelinle Bolacalı Mustafa’yı 
Bunlar da görünmez acep nerede

Kore dağlarına getti selamet
Bir gece orada koptu kıyamet 
Kunuri’de şehit düştü Boz Memet
Arkadaşı Zomp Mustafa nerede

Molla Hasan, Çakal Ahmet hep bile
Bir zaman düştüler Selver’le dile
Koca’yşa’yı oynattılar zil ile
Sırr’efendi, Macar Ali nerede

Muhtar oldu hep hak yolunu tuttu 
Eğitmenlikte çocukları okuttu
Her işi bıraktı sırt üstü yattı
Örnek adam Süleyman kiya nerde

Çeltik idi Pirinçsuyu yalısı
Suyu kesilmiş kurumuş ülüsü
Karaman ilinde kaldı ölüsü
O gariban Gülbe Memet nerede

İbradı’ dan geldi burda eğlendi
Allahın yazgısı imiş evlendi
Genç yaşında cesedi kefenlendi
İbradılı Ali vardı nerede

Vaktı geldi Masaralı’dan bıktı
Akkulak kızına abayı yaktı
Ezan okur iken evine baktı
Talvar yıkan Koca Tahsin nerede

Zihnime bir şeyler geliyor gene
Aklım takıldı Deveci Hüseyin’e
Boz Veli garısı Kör kızı nene
Uzun boylu Nizam Şerfe nerede

Anakadın aba, Çolak Emine
Karagöz karısı, Sazaklı nene
Tülü garı, Güssün teyze yan yana 
Komşuları Nergiz nene nerede

Iraz aba ile eşi Ümm’aba
Geçinceme için ettiler çaba
Ömründe bilmem ki sürdü mü safa
Kocaları Karadayı nerede

Büyüttü dört oğlunu askere saldı
Felek ikisini elinden aldı
Dede ile Mustfa askerde kaldı
O acılı Haççe teyzem nerede

Yaşamında çok çileler çekti
Gün oldu tarlaya ekinin ekti 
Kış günü çok vakıt misafir baktı
Anam garı Melleç Hatma nerede

Bir zaman gönlünce çağlayıp aktı
İki evliliğin tadına baktı
Olmadı birini geri bıraktı
Melleç Ali denen lavgar nerede

Öz’de Gökseki’’de ekin ekerdi
Palaz kovar keklik gibi sekerdi
Kümede sabırla keklik beklerdi
Melleç oğlu Melleç Omar nerede

Yapıntı’nın toprağından taşından
Guzgunluk’un boranından kışından
Çok değil üç nikah geçti başından
Melleç oğlu Melleç Memet nerede

Melleç Memet oğlu Memet ne etti
Bolacalı Ahmet habersiz getti
Topak Memet vardı onlara yetti
O açıkgöz topal Ismayıl nerde

Seyyari bitir sözü çok uzatma
Dikkat et destana yalanı katma
Duyduğun şeyleri yabana atma
Bütün andıkların hani nerede

Gayri sözümüze bir son verelim
Soyumuzu ötemizi bilelim
Ruhlarına bir Fatiha verelim
Düşünelim o faniler nerede

Doğan ATLAY

Yazarın Diğer Yazıları