Ben Doğan Atlay, öğretmen Neşri Atlay’ın oğluyum. Anam Yapıntılı Melleç Dede kızı Fatma. Anam Yapıntılı olduğu için çocukluk yaşantımın çoğu Yapıntı’da geçti.
Bir gün Mut’taki evimde gece uyku tutmadı, türlü düşlere daldım. Belleğimde kalan kopuk kopuk anılar arasında anamı, Yapıntı’yı, Yapıntılıları, akrabaları, arkadaşları, o zamanki ihtiyarları anımsadım… Çoğu bu dünyadan göçmüşlerdi. Göçenler haliyle unutulacaklardı… Unutulmamaları için anımsayabildiklerimi bari bir not edeyim düşüncesiyle yazmaya başladım. Sonunda 87 kişi ve 34 dörtlükten oluşan bu yapıt ortaya çıktı. Edebi, sanatsal bir değeri olmadığını bildiğim bu yapıtı yaşamakta olan Yapıntılılara hediye ediyorum. Belki heves edenler olur da daha iyisini yaparlar veya devam ettirirler.
Mut, Şubat 2004
Dinleyin ahbaplar size sorarım
Çolak Hasan, Kâzım goca nerede
Uzaklardan geldim ahbap ararım
Höngürlük’ten Güpçül Ali nerede
Ağzı laf yapardı gönüle uygun
Arap çöllerinde eylemiş soygun
Bir geline sormuş Eğridir yolun
Ahmat oğlu Durmuş emmi nerede
Devesiyle hep kiraya gederdi
Ak göynek beyaz don edik geyerdi
Yanık yanık güzel türkü söylerdi
Deveci goca noldu nerede
Çerkez Ethem ile çalıştı bazı
Afyon dağlarında kaldı çok izi
İstiklal harbinde olmuştu gazi
Emiş garı oğlu Ahmet nerede
Yapıntı’da inadıyla ün verdi
Daim suyun yokuşuna yüzerdi
Kartalı görünce nah oğlak derdi
O inatcı Cırrık Bekir nerede
Türküsüyle gönülleri bağlardı
Urfani’yi söyler bazan ağlardı
Söyledikçe sular gibi çağlardı
Sohbetlerin tadı Koc’emin nerde
Keşef goca, Araboğlu, Süleyman
Beşdallı, Tekerlek, Tat, Cırrık Hasan
Nizam Ali, Ecelağı pek yaman
Saksağana söğen Şebek nerede
Düğününde kesti toklu şişeği
Köpeğe vurdu Kizir kızı bişşeği
Söğüt dalına kondurdu eşşeği
Kayın baba Topal Ali nerede
Çoban oldu sürü kolunda gezdi
Muhtar oldu biraz okudu yazdı
Bir değil çok keklik yuvası bozdu
Melleç Dede oğlu Mevlit nerede
Güdük Ali, Tülü Memet, Çiloğlan
Çoban Deli Bağşış gezer hep yayan
Kazandığı parayı üst üste yığan
Söylemez Hasan emmi nerede
Bolacalı Ali, Karagöz Ali
Keşef Ali, Süllü Duran, Boz veli
Kerim çavış, Mümün Ali, Sar’ali
Navdalılı Koca Sabri nerede
Arap Durmuş, Keşef Nazmi, Koc’emin
Öküz güder iken ettiler yemin
Sırrını bilirler birbirlerinin
Ortaköy’lü Ayşadudu nerede
Gonar’nın boranında kışında
Siper oldu Akoluk’un taşında
Yaz günleri Uzunbunar başında
Serinlerdi Ahmet Tekin nerede
Skodaya bindi getti selamet
Malı canı hep Allaha emanet
Sağ salim geri dönmekti niyet
Dönemedi çavış Mustafa nerde
Benli garı, Emiş garı eramil
Zomp garısı, Sallan ebe hepsi bir
Kerziban onların peşinden gelir
Arap Elif, Hım hım garı nerede
Hocantı’dan Dağpazar’dan geldiler
Yapıntı’nın değerini bildiler
Nebi Kiya, Lüfi Çelik nerdeler
Alaçamlı Kırıt Kerim nerede
Unuttum sanmayın İbiş kocayı
Cennet abayla Apdılla hocayı
Sarı gelinle Bolacalı Mustafa’yı
Bunlar da görünmez acep nerede
Kore dağlarına getti selamet
Bir gece orada koptu kıyamet
Kunuri’de şehit düştü Boz Memet
Arkadaşı Zomp Mustafa nerede
Molla Hasan, Çakal Ahmet hep bile
Bir zaman düştüler Selver’le dile
Koca’yşa’yı oynattılar zil ile
Sırr’efendi, Macar Ali nerede
Muhtar oldu hep hak yolunu tuttu
Eğitmenlikte çocukları okuttu
Her işi bıraktı sırt üstü yattı
Örnek adam Süleyman kiya nerde
Çeltik idi Pirinçsuyu yalısı
Suyu kesilmiş kurumuş ülüsü
Karaman ilinde kaldı ölüsü
O gariban Gülbe Memet nerede
İbradı’ dan geldi burda eğlendi
Allahın yazgısı imiş evlendi
Genç yaşında cesedi kefenlendi
İbradılı Ali vardı nerede
Vaktı geldi Masaralı’dan bıktı
Akkulak kızına abayı yaktı
Ezan okur iken evine baktı
Talvar yıkan Koca Tahsin nerede
Zihnime bir şeyler geliyor gene
Aklım takıldı Deveci Hüseyin’e
Boz Veli garısı Kör kızı nene
Uzun boylu Nizam Şerfe nerede
Anakadın aba, Çolak Emine
Karagöz karısı, Sazaklı nene
Tülü garı, Güssün teyze yan yana
Komşuları Nergiz nene nerede
Iraz aba ile eşi Ümm’aba
Geçinceme için ettiler çaba
Ömründe bilmem ki sürdü mü safa
Kocaları Karadayı nerede
Büyüttü dört oğlunu askere saldı
Felek ikisini elinden aldı
Dede ile Mustfa askerde kaldı
O acılı Haççe teyzem nerede
Yaşamında çok çileler çekti
Gün oldu tarlaya ekinin ekti
Kış günü çok vakıt misafir baktı
Anam garı Melleç Hatma nerede
Bir zaman gönlünce çağlayıp aktı
İki evliliğin tadına baktı
Olmadı birini geri bıraktı
Melleç Ali denen lavgar nerede
Öz’de Gökseki’’de ekin ekerdi
Palaz kovar keklik gibi sekerdi
Kümede sabırla keklik beklerdi
Melleç oğlu Melleç Omar nerede
Yapıntı’nın toprağından taşından
Guzgunluk’un boranından kışından
Çok değil üç nikah geçti başından
Melleç oğlu Melleç Memet nerede
Melleç Memet oğlu Memet ne etti
Bolacalı Ahmet habersiz getti
Topak Memet vardı onlara yetti
O açıkgöz topal Ismayıl nerde
Seyyari bitir sözü çok uzatma
Dikkat et destana yalanı katma
Duyduğun şeyleri yabana atma
Bütün andıkların hani nerede
Gayri sözümüze bir son verelim
Soyumuzu ötemizi bilelim
Ruhlarına bir Fatiha verelim
Düşünelim o faniler nerede
Doğan ATLAY