1980‘li yıllarda ilçemizde tarımsal sulama imkanı oldukça sınırlı idi. Elektrikli su pompaları, sulama kanalları, havuz, gölet, havza bazlı merkezi dağıtım boru sistemleri ve benzeri imkanlar yaygın değildi. Tarımsal sulama neredeyse sadece doğal pınarlardan sağlanmaktaydı. 1990‘lı yıllara geldiğimizde ise bahçe sayısının artmasına bağlı olarak, çoğu köyümüzde su sıkıntısı had safhaya ulaşmış durumdaydı. Su taksimatı yapan köy civanları Kayısı ve Erik ağaçlarına 30-40 günde, sebzelere ise 7-10 günde bir sıra suyu verebilmekte idi. Bu dönemlerde kanlı biten su kavgalarını yaşı müsait olanlar çok iyi hatırlarlar.
Elektrik dağıtım altyapısının iyileştirilmesi, köylerimizin doğal kaynaklarının kapalı devre borulara alınması, gölet ve sulama havuzlarının sayısının artması ve de damla sulama sisteminin yaygınlaşarak su kayıplarının azalması ile birlikte tarımsal sulama imkanlarımız da eski yıllarla kıyaslanamayacak ölçüde iyileşti.
Son 7-8 yıldır ilçemizdeki kayısı ve erik üreticilerimizin büyük bölümünün sulama imkanları istenilen seviyeye ulaştı. Gelinen bu noktada yeterli düzeyde istikrarlı yüksek verim ve kalitede meyve alabilmemiz için gübreleme alışkanlıklarımızı da iyileştirmemiz gerekiyor. Birim alandan elde ettiğimiz gelirin de bu sayede yükseleceği konusu üzerinde önemle durmamız gerekiyor.
Devam edecek…