Dağpazarı sakinlerinden edinilen bilgilere göre 1989 yılında 3. derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillenen Dağpazarı Köyü (eski adı ile Corapissus kenti) yerleşim alanında bulunan Dağpazarı Kilisesi göz göre göre yok oluyor, bakımsızlık ve ilgisizlik nedeniyle kilisenin güney tarafı yıkıldı. Dağpazarlılar sorumlulardan ve yetkililerden kilise yıkılıp yok olmadan acilen el atmalarını bekliyor.
DAĞPAZARI KİLİSESİ HAKKINDA
Kilise, Dağpazarı Köyü yerleşim alanı içerisindedir. 1875 yılında ingiliz gezgin Davis ve 1890 yılında Headlam ve W. Ramsay tarafından incelenmiş ve yapıların planları çıkarılmıştır.
Antik ismi Corapissus olan kentin, Karaman’dan Silifke’ye inen antik yol üzerinde oluşu kente ayrı bir önem verildiğini göstermektedir. Etrafında sur ve burç kalıntıları olan bu antik kentin üç nefli, yarım kubbeli, apsisli bir kilisesi bulunmaktadır. Bu kiliseyi İmparator Zenon, 476’da tekrar imparator olması nedeni ile yaptırmıştır. Kilisedeki orta nefin iki yanındaki birer kemer dizisi, burayı yan neflere ayırmıştır. Apsisin iki yanında, Korint üslubunda başlıklı payeler vardır. Kilisenin batı cephesi tamamen yıkılmıştır. Yapının önünde düzgün döşenmiş bir açıklık vardır. Bizans Dönemi’ne ait Kubbeli Kilise’nin apsisi ve bazı duvarları ayakta kalabilmiştir. Antik kentte hayat ağacının kollarına asılmış çok sayıda hayvan ve geometrik desenlerle bezenmiş taban mozaiği göze çarpmaktadır. Yanında üç adet Heroon tipi anıt mezar oldukça yıpranmıştır. Köyün güneyindeki vadide ise kaya mezarlarının bulunduğu nekropol alanı vardır.
Fotoğraf: Uğur Demir