1990’lı yıllarda dost olduğum Fethiye’den Seka’lı dostum Ali Talaş ilk kitabı olan HER TELDEN ŞİİRLER kitabını Mersin Kitap Fuarına katılan arkadaşları aracılığı ile bana göndermişti. Kitap elime ancak geçen hafta geçti. Bir çırpıda okudum. Onun Fethiye, Burdur ve İstanbul Boğaziçi Üniversitesinde öğrencilik yılları ve Seka’lı geçen yıllar. Hepsi bir tarih süreci içinde şiir olmuş, okuyucu ile buluşmuş. Emeklerine sağlık.
Onun ile Boğaziçi Üniversitesi Folklor Kulübünden ortak arkadaşlarımız vardı. İlk bir araya geldiğimizden günümüze anılar hep yaşandı. 1997 yılında Seka Dalaman’da geçen sürgün döneminde bir ailem vardı. 8 aylık dönemde hep birlikte olduk. Biz Fethiye’ye gittik, onlar Silifke’ye, Mut’a geldiler. Hatta Torosların tepesinde Karacaoğlan’ın mezarı başında ardıç ağacı dibinde saz çaldık, mengi oynadık.
Onu kendi dilinden tanırsak:
“1953 Fethiye doğumluyum. İlkokulu Fethiye’de, Orta ve Liseyi Burdur’da, Üniversiteyi İstanbul’da (Boğaziçi üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü) bitirdim.
Ankara’da askerliğimi yaptıktan sonra Seka Dalaman Kağıt Fabrikasında çalışmaya başladım. 2003’de emekli oldum.
Fethiye’de bir proje ofisi açtım. 2020’ye kadar proje işi yaptım.
Şiir yazmaya 2013 yılında başladım.”
Şiirleri yaşamın içinden kağıda dökülüvermiş. Eşi Kadriye çocukları Bengi ve Ezgi onlar ile birlikte yaşam dizelerini görür gibi oldum.
FETHİYE’DE PAZAR
Yerli tohum, eski lezzet yanda
Ekolojik, doğal ürün sofranda
Dağdan gelir çıntar, kuzu göbeği
Çalba, çiriş, sarmaşık, dağ çileği
Ne güzeldir dilkimenin yemeği
Yumurtayla datlandırır damağı.
FETHİYEM
Beş kazalı türkülere varılır
Kebap, rakı, ne sofralar kurulur
Sipsi, cura, davul zurna yarılır!
Perde nazlı, mızrap nazlı, zar nazlı…
KIZILÇAM
Ben asırlık, ulu kızılçam,
Eren Belini’nde, tepede.
Nice tahtacılar konup göçtü buralardan;
Pürlerin içinde çıntar toplayan,
Pos bıyıklı, saz çalıp türkü söyleyen,
Samahında, niyazında Osmanlı’dan saklanan…
Kerestelerimizi soydu biçti,
Tahtalar hazırladı.
İnsanlar kullandı köyde şehirde…
ÖZLEM VE YAZ
Şehirlisi, köylüsü de ter içinde kaşınır
Gonu, gomşu çoluk, çocuk yaylara daşınır
Kırk derece… kaçamayan derin derin düşünür.
Seki, Kınık, Esenköy’de geceleri üşünür…
YÜZÜNCÜ YIL
Vicdan da, fikirde, irfanda özgürlük
Din, iman sorgusuz, devlette laiklik.
Basında, yargıda, bilimde özerklik.
Yüzüncü senede BAĞIMSIZ TÜRKİYE…
VİRÜS
Üzgün meydan, suskun yolda.
Ali Garip küskün salda
Sıra “Kanal İstanbul”da
Yönetmesi kolay oldu…
YAKINLIK
Toplu hayat, gözde tüter anılar
Bilim, teknik, bizi geçer yeniler
Ali Garip, neler ister gönüller!
Hem de Seka Dalaman’da olmalı…
RÜYA
Toplu sözleşme, pazarlık haklarımız,
Sendikalarımız vardı…
Fabrikalarımız vardı…
Bir gün dediler ki;
KİT’ler sırtımızda kamburdur,
Özelleştirilmelidir.
Devlete ait fabrikalar, tesisler satılacak,
Borcumuz, derdimiz kalmayacak…
Ali Garip’in hayallerini süsleyenler;
Memur, amir,
Mühendis, şef, müdür,
İşçiler, teknisyenler, ustalar, ustabaşılar,
Canlarım, dost insanlar,
SEKA’lılar…
Bu gün yine rüyama girdiniz.
Kısacık ömrümün gururu;
Yüzlerde bir gülümseme,
Birlikte düşünüp,
Dayanışarak başarmanın kalıcı huzuru…
Hepiniz birer birer,
Birdiniz…
10 yıllık süreç içinde 90 civarında yazılan şiirlerden bir demet kitapta yer almış. İki şiir bestelenmiş, korolarda birlikte söylenmiş. Dolu dolu bir yaşam.
Evde saz çalan, türkü çığıran, sanatla iç içe bir aile, mutlu mutlu yaşam devam ediyor. Şimdilerde YİTİK MUCİZE adlı öykü kitabı imza günlerinde okuyucu ile buluşuyor.
Fethiye Çalışta bir yazar doğdu, emeklerine sağlık, yolu açık olsun. Ufku da açık olsun.
(*) HER TELDEN ŞİİRLER / ALİ TALAŞ / BONCUK KİTABEVİ / MUĞLA
