DOLAR
36,6472
EURO
40,0276
ALTIN
3.531,72
BIST
10.879,85
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mersin
Çok Bulutlu
25°C
Mersin
25°C
Çok Bulutlu
Pazar Çok Bulutlu
21°C
Pazartesi Çok Bulutlu
20°C
Salı Yağmurlu
18°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
15°C

Nihat MUSTUL

YAZARIN KALEMİNDEN

MUT ÇITLIK ANISI

03.03.2021
A+
A-

Nisan gelse 13. yılına girecek Mut Çıtlık dergisi…
Nice anım var dergiyle ilgili…
Ama bugüne kadar bunu anılarımı yazarak kimseyle paylaşmadım…
Bugünse bir anımı paylaşmak istiyorum sizlerle…
On üç yıldır dergi her çıktığında, bir hafta boyunca Mut sokaklarında kapı kapı dergi dağıtır, postaneden dergi gönderirim ya…
İşte bir kültür sanat insanının kafasına takılmış bu.
Bir gün bana dedi ki bu güzel insan:
“Nihat Hocam gel bir genç bul, nasıl olsa derginin arkasında adlar yazılı, kaç gün sürerse; beş gün mü yedi gün mü, günlüğünü ben vereceğim!”
Nasıl bir sevindim, nasıl bir sevindim!..
Ama kabul etmedim bu olağanüstü öneriyi, desteği, inceliği…
Neden mi?
Derginin yıllık Mut aboneliği 15 lira ya, birisinin aboneliği bitmişti, çıkardı 50 lira verdi. Üstüne vermek istedim ama almadı. “Senin bu dergiye harcadığın emeği biliyorum Hocam” dedi.
Siz olun da şimdi coşmayın!..
Yine böyle bir abone, on beş liralık abonelik fişini de kesmiştim.
“Hocam şimdi bir kuruş yok üzerimde, bir ara vereyim.”
“Tamam tamam, hiç sorun değil.”
Dergi üç aylık ya, üç ay sonra yeni dergi elimde, yine vardım. Odada iki kişi daha var, peynirli börek yaptırmışlar, yanında salata da var, öğle yemeği yiyorlar.
“Hocam şu anda üzerimde param yok, bir gelişinizde vereyim.”
Siz siz olun da coşmayın şimdi!..
Bunlar sayısız örneklerden ikisi.
İşte bunları canlı canlı yaşamak için kabul etmedim o güzelim öneriyi…
Bir merhabadan, birkaç söz söyleşiden, Mut Çıtlık’ı görünce gülümseyen yüzlerden, gerekirse karşılıklı birer bardak çaydan, “Sana bir abone daha buldum’lardan”, “eline sağlık”la omuzuma yeni yeni yüklerden, bana ışık tutacak önerilerden, benim yaşamamı ve yazmamı besleyecek her şeyden, halkla yüz yüze olmaktan nasıl vazgeçebilirim ki!?..
Yorulmakla dinlenilir mi? Ben dinleniyorum arkadaş!..

Yazarın Diğer Yazıları