Genel Olarak
ister Yörük, ister Aşiret olsun geçiminin büyük kısmı veya tamamı hayvancılığa bağlı insanların giyimlerinin de hayvan ürünlerine bağlı olması kaçınılmazdır.
Yörede, koyun yünü ve keçi kılından yapılan ipliklerle çoraptan başlığa kadar çeşitli giyecek eşyası yapılmaktadır.
Yazlık ve güzlük “aba” ile “şalvar” yapılmaktadır. Renkler, siyah-beyaz veya konur denilen kirli kahverengi ile bu renklerin tonlarıdır.
Mut’un köylerinde kadınlar özellikle yaz mevsiminde şalvar ve üzerine uzun kollu buluz giyerler. Başlarına da tülbent denilen beyaz örtü veya renkli boncuklarla işlenmiş yazma bağlarlar.
Köylü erkekler şalvar, ceket giyer ve kasket (şapka) takarlar.
Teknoloji ve şehirleşme modern kıyafetin en uzak köylere kadar girmesini sağlamıştır.
Günümüzde erkekler pantolon, ceket giyip, başı açık dolaşmakta; kadınlar da şalvar yerine entari ve etek giymektedirler.
Köylü Kadınlarda Süslenme ve Süs Malzemeleri
Konar-göçer hayatın sürdüğü günlerde günün büyük bir saatini çalışarak geçiren yöre kadınlarının süslenmelerine zaman ve olanak da yoktur. Bununla birlikte, ömürleri süresince birkaç kez yaşadığı müstesna günlerinde gelin olduklarında, ilk çocuğu doğduğunda ve arkadaşlarının düğününde süslenme haklarını kullanmaktadırlar. Genç kızların süslenmeleri genelde ayıp sayılır.
Zaman ve olanakları olmadığından süslenme işi çok pratik ve basittir. Gözlere sürme çekilir, kaşlara rastık, ellere kına yakılır.
Sürme: Göze çekilen sürme eldeki imkanlarla doğal yolardan elde edilir. Yakılan çıra parçalarının bir yere sıvanan isi sıyrılarak alınır, üzerine bir parça tuzsuz tereyağı ve bir iki damla zeytinyağı damlatılıp iyice karıştırılır. Sürmedenliklere (1-1,5 cm. eninde, 3-3,5 cm boyunda meşinden dikilen torba) konulup muhafaza edilir. İçine de kibrit çöpü boyunda bir süpürge çöpü bırakılır. Göze sürme o çöple çekilir.
Rastık: Kaşları boyamakta kullanılır. Rastık taşı denilen bir madde iyice dövülerek toz haline getirilip biraz su ile karıştırılır, macun kıvamında kaşlara sürülür. 15 dakika bekletilir ve yıkanır. Kaşlar parlak, siyah bir renk alır. Uzun süre solmaz rengini kaybetmez.
Kına: Çok eski zamanlardan beri bilinen kına, meşhurdur. Akdeniz sahillerinde de yabani olarak yetişen “kına” denen ağacın kurutulmuş yapraklarından dövülerek elde edilen tozdur. Toz halindeki kına, bir kap içerisinde su ile karılır (karıştırılır) bulamaç kıvamına getirilerek boyanacak el, ayak veya saça sürülür. Buna kına yakma denir. Yakıldıktan birkaç saat sonra yıkanır. Siyaha yakın kırmızı bir renk bırakır. Yıkanmakla solmaz, uzun süre dayanır.
Dünden Bugüne Her Yönüyle Mut – Nurşen Tekin
Fotoğraf: Gümeli Helime (İbrahim Arı’nın annesi) – Mut Güme Köyü, yıl 1950
Kaynak: İbrahim Arı