Yine esti muhabbetin yelleri,
Attım, hoş geliyor falı yavrunun.
Vardı sana uğradı mı yolları?
Parlayıp gidiyor eli yavrunun.
Ayın on dördüne benzer cemali,
Yari görmeyeli del’oldum deli.
Ak topukta şan veriyor halhalı,
Akkale’den aşar yolu yavrunun.
Ekbez’de batak olmuştur, konulmaz,
Kalbur’un belinde karar alınmaz.
Aradım cihanı, misli bulunmaz,
Irgalar saç bağın beli yavrunun.
Akkale’den uğradın mı Çınar’a?
Kon Kazanpınar’da, zülfünü tara.
Şimdi kömür gözlüm Konur Dağı’na,
Düzülmüş çığları teli yavrunun.
Bugün geçtiğimiz Keban’ın suyu,
İncedir belleri, usuldur boyu.
Bugün konalgamız Meryemşil Beli,
Oğul balı verir dili yavrunun.
Sabahtan kalkar da,Çinçin’i geçer,
Vurur deli gönül, kaynayıp coşar.
Yüklenmiş yükünü Göksun’a çıkar,
Göksun’da Çalpayız Gölü yavrunun.
Karac’oğlan, bırak gam ile yası,
Ne hoş olur şu dağların havası.
Yarin konalgası Söğüt Ovası,
Ekbez ekbez olmuş eli yavrunun.
Karacaoğlan