Uyuma hey deli gönül uyuma,
Yahyalı’dan aşan evler görünür.
Sıvamış kolların, hep samur giymiş,
Maraş’ın arkası dağlar görünür.
Talebi de deli gönül talebi,
İnletiyor Adana’da dolabı.
Koç yiğit eğlencesi, koç çelebi,
Çevresi reyhanlı bağlar görünür.
Ilıktır da Akdeniz’in kenarı,
Orda belli koç yiğidin hüneri.
Yavşanlı’da olan koca çınarı,
Yel vurur, yaprağı parlar görünür.
Tunus Ovası’na her gelen çöker,
Yarın Çamurlu’ya yüz ordu konar.
Höyüklü yüksektir, bir duman döner,
Başı pare pare karlar görünür.
Küheylanı tavlasında çatılı,
Pohuru da, köşeği de katılı.
Çadırımız Şam ilinde tutulu,
Ortalık çadırlık beyler görünür.
Karac’oğlan der ki: Zatıdan zatı,
Yükledin de gitsin deveyi, atı.
Göçmek değil bizim ilin muradı,
Yâr ile gittiğim yollar görünür.
KARACAOĞLAN