DOLAR
38,4490
EURO
43,6858
ALTIN
4.046,93
BIST
9.432,55
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mersin
Az Bulutlu
22°C
Mersin
22°C
Az Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
23°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
22°C
Salı Az Bulutlu
22°C
Çarşamba Yağmurlu
22°C

İbrahim ARI

YAŞAMDAN İZLER

YA İYİ, YA KÖTÜ!

29.04.2020
A+
A-

İnsan, yapısı gereği var olduğu sürece içinde hem iyiyi hem kötüyü barındıracak, belirleyici olan ise bizim seçimimiz olacak… Erdemli bir yaşam kültürü oluşturmak istiyorsak eğer içimizde var olan iyiyi  ve de kötüyü eğitmemiz gerekiyor. Seçim önceliğimizi iyiden yana yaparken şeffaflık, hak, hukuk, ahlak, vicdan, yani adalet ve dürüstlük duygusu da kılavuzumuz olmalı. Ve yaptığımız bu seçimin filizlenmesine, tomurcuklanmasına, toplumsallaşmasına yani bulaş olmasına izin vermeliyiz…

Yaşadığımız şu korona salgını günlerinde nihayet ufukta az da olsa bir ışık göründü. Şimdi yavaş yavaş, adım adım normalleşmeye doğru evrileceğiz. Yüzde yüzümüz olmasa bile en azından birçoğumuz bu salgından nasıl korunmamız gerektiğini öğrendi.

Salgın, bir yandan can alıp yaşamımızı alt üst ederken diğer yandan insana dair tüm ilişkilerimizi tekrar gözden geçirmek, yeni arayışlar içinde olmak, farklı alışkanlıklar edinmek, yeni farkındalıklar kazanmak, öncelik sıralamamızı tekrar gözden geçirmek, yaşamı ve sistemi sorgulamak gibi çok önemli fırsatlar sundu.

Karamsarlıktan yana değilim, yanılmayı da çok isterim ancak bu çok önemli fırsatlar elimizden akıp gidecek gibi geliyor bana. Kendimizi yine kötülüğün; ırkçılığın, dinciliğin, kamplaşmanın, fırsatçılığın, gaddarlığın, zalimliğin, bencilliğin, vurdumduymazlığın, talanın, rantın, para hırsının içinde bulacak gibiyiz…

Doğaya karşı zalim tutumumuzla evreni nefessiz bırakırken gelecek kuşakların; çoluğumuzun çocuğumuzun, torunlarımızın yaşamlarından çalmış olmuyor muyuz? Bana öyle geliyor ki, kendimizi yine doğanın tek hakimi olarak görmeye devam edeceğiz… Yaşam, insanın da bu evrenin bir parçası olduğunu, doğada canlı cansız her şeyin birbiri ile ilişkili olduğu gerçeğini her defasında anımsatıp dursada…

Hani demem o ki, hoşgörü yüzyılını çağımızla şöööyle bir harmanlasak, her birimiz bir Mevlana, bir Yunus Emre, bir Hacı Bektaşi Veli, bir Taptuk Emre olmasakta en azından yönümüzü iyiliğe dönsek..!

Yazarın Diğer Yazıları