1518, 1555 ve 1584 tarihli Evkaf (Vakıf) defterlerine göre Nure Sufi’nin (Nur Sofi) medfun bulunduğu (defnedildiği) türbenin Mut kazasında sıçanlı köyü yakınlarında değirmenlik mezrasında olduğu anlaşılmaktadır. (Ş. Çelik s. 249) Nure Sofi ölünce Mut’un değirmenlik yaylasına gömüldü. Üstüne ufak bir türbe yapıldı. Öreni hala duruyor. (Şikari Tarihi) Taş bina üzerine toprak dam ve ahşap çatıdan yapılmıış olan türbe, bu gün de aynı özellikleri korumaktadır. (Ş. Çelik s. 249)
Mut’un Yalnızcabağ Köyü Değirmenlik Yaylası mevkiindedir. İlçeye 55 km uzaklıktadır. Mut-Ermenek karayolunun 30. km’sinde Çamlıca Köyü’ne ayrılınmakta ve Kapız Deresi vadisine inilmektedir. Buradan 10 km kadar Adras Dağının yamacına tırmandıktan sonra Yalnızcabağ Köyü’ne, köyden 13,5 km sonra da türbeye ulaşılmaktadır. Türbe ve çevresi Mut Belediyesi mücavir alan sınırları dışındadır.
Karamanoğulları Beyliği’nin atası Nure Sofi (tahminen 1258 yıllarında) ölümünden sonra Yalnızcabağ Köyü Değirmenlik Yaylası’na gömülmüştür (Nure Sofi adına her yıl törenler düzenlenmektedir).
Türbe, mevkiinde göze çarpan alçak tepelerden birinin üzerinde yer almaktadır. Kitabesi bulunmayan türbenin yakın civarında eski yazılı mermer taşları olan mezarlar vardır. Türbenin içinde iki mezar bulunmaktadır. Değişik büyüklükte moloz ve düzgün kesme taşlarla inşa edilmiş, üçgen kesitli bir çatı ile örtülmüştür.
Doğusunda eğilerek girilebilen, açık duran bir kapı, batı dar cephesinde çatıya yakın bir yerde de dikdörtgen bir mazgal deliği yer almaktadır. Türbenin doğusunda namaz kılınarak dua edilen terkedilmiş yere ait duvar yıkıntıları durmaktadır.
Türbenin kuzeyinde tepenin aşağı kesiminde bulunan modern küçük bir cami günümüzde kullanılmaktadır.
Vakıf kayıtlarından, Nure Sofi’nin daha sağlığında türbesi ve zaviyesi için Değirmenlik Çiftliği ve Değirmenlik Köyü’nde dokuz gözlü değirmen, Balabolu-Balayolu- çiftliği, Yalnızcabağ Köyü’nün yakınında bulunan Ömer Şah-Bayramşah-Şıh Köyü- çiftliği ile Oruçhan Çiftliği bu türbe ve zaviyeye gelir olarak vakfedilenler arasındadır.
2002 yılında Tabiat ve Kültür Varlıkları Genel Müdürlüğü tarafından Anıt olarak tescili yapılmıştır.