Hayallerini yaşamak ister insan, lakin kaderini yaşar. Ya hayalleri kader olur ya da kaderine razı… Kendisi için hangisi hayırlı bilinmez. Keşke demenin faydası yoktur. Olanda hayır vardır demek rahatlatır insanı.
Her şeyi tam tekmil yaptığınızı düşünür, en ince ayrıntıları hesaplarsınız, ancak kritik bir kavşakta öyle bir karar verirsiniz ki hayatınızın rengi değişir, beklenmedik mecralara savrulur gidersiniz. Çoğu zaman evdeki hesap çarşıya uymaz. Sizin hesabınız varsa, Allah’ın da bir hesabı vardır; o olur.
Elbette kader gayrete aşıktır. Çalışmalarınız, ferasetiniz sizin kader çizginizi belirler. Nasılsa kaderimde ne varsa onu yaşarım diyerek gayretten geri kalmak kader kavramının özüne aykırıdır. Bu temelsiz bir kadercilik anlayışıdır. Cenab-ı Allah Kuran’da “Biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık.“ buyuruyor.
Kılı kırk yaran hesaplar, özverili çalışmalar, fırsatları iyi değerlendirmek hayatın şekillenmesinde önemli olmakla birlikte; bazen beklemediğiniz alanlarda yer bulabilir, düşündüğünüzden farklı bir hayat yaşayabilirsiniz. Son tahlilde, hiçbir çalışma semeresiz kalmaz veya bir gün bir şekilde fayda olarak döner gelir hayatınıza. Kader dediğin şey budur belki de! Hayırlısı der ve tevekkülle hayatınıza devam edersiniz.
Hayatınızın son deminde dünya turuna çıkma planları yaparsınız, öyle olaylar yaşarsınız ki maazallah dünya üstünüze gelir. Soğuk bir kış gününde sıcacık evinde karlı dağları izlemek varken, karlı yollara düşmek zorunda kalabilirsiniz. Onca uğraşın semeresi bu mu demeyin! Kim bilir bu süreçte yaşadığınız güçlükleri, o çabalarınız sayesinde daha kolay yendiniz; bu zorluklar sizi daha büyük sıkıntılardan kurtardı. Olamaz mı? Kader!
Dua edelim, hayalleriniz kaderinizde yer bulsun!
MehmetAkpınar
Mut, 171224