Yıllarca Sivas Madımak‘ı anmak için Erciyes eteklerinden geçtik. Bir defa da tur ile kayak merkezini ziyaret ettik. Bu kez oğlum Ümit Halit‘in YASANNISI Nesrin Acar ailesi ile tanışmak ve sonra da kız isteme, nişan törenleri için Erciyes eteklerinden geçtik. Niğde sınırı biterken Araplı geçidinde Erciyes dağı ile karşılaştık. Yeşilhisar, İncesu derken Kayseri Erciyes etrafında dolanmak çok güzeldi.
Kızımız ve oğlumuz Taşucu’nda tanışmışlar. Kendi aralarında yasannılaşmışlar. İş bize düşünce yollara koyulduk. Önce gittik tanış olduk. Kayseri Pınarbaşı’ndan Çerkez bir aile; geleneklerine hala devam ediyorlar. Tahtacı ve Çerkezlerin ortak paydaları çok. İnsan sevgisi, doğa sevgisi. Onları daha çok Kahveci Kaplan Uzak‘ın anıları kitabında tanıdık. Kaptan Uzak anlatmış, dostumuz Rıfat Yörük kaleme almış. Bölgeye gelişleri, yerleşim, köylerinde yıkılmaya yüz tutan evlerin, mezarlıkların onarılması, ağaçlar dikilmesi, her şeyden öteye imece ruhu. İşte güzellikleri ortaya koyuyor.
Hısımlar ile konuştukça içimiz rahatlıyor. Sonra ısınıyoruz. Gün gelip kız istemeye gelince, gelenekler görenekler uzlaşı ortamında basitleştiriliyor. Kahveler yapılıyor. Kız istemeyi kardeşim Nevzat Üçyıldız yapıyor. Kız verilince bisküvi ve lokum dağıtılıyor. Toroslarda Tahtacılar ile Çerkezlerde gelenekler bir birine yakın. Eş dost, akraba ile yola çıkılıyor.
Kız verilince nişan yüzükleri ortaya çıkıyor. Dayılar, ağabeyler, teyzeler bir olup, kurdele kesiliyor.
Bir de cümbüş lazım değil mi? Damat Ümit Halit bağlamasını alıyor, kardeşi Umut Haydar gitarını alıyor. Gesi Bağları ile başlayan ezgiler, oyun havaları ile devam ediyor. Sanatçılar samah çalınca Kayınbaba, kaynana samah dönüyor.
Eh kız evi de boş durur mu? Onlar da asırlardır devam eden Çerkez oyunlarından örnekler sunuyor. Başta Şamil olmak üzere birçok Çerkez oyunlarını coşku ile oynuyorlar. Hep birlikte el çırparak coşkuya ortak oluyorlar.
Bodrum, Ankara, Silifke, Mersin, Tarsus’tan gelen konuklar ile Kayserili dostlar, hısımlar arasında söyleşiler koyulaşıyor.
İkindi vakti saat 17.00’ye gelirken, konuklar ayaklanıyor, birer birer yola çıkıyorlar. Erciyes‘in bir eteğinden çıkıp, dolana dolana gidiyorlar.
Kent bakımlı. Eh Cumhurbaşkanı çıkarmışlar, bakanlar çıkmış. Hizmet iyi geliyor. Bizler Sivas‘a giderken; önce kent içinden geçerken, şimdilerde çevre yolundan gidiyoruz. Her yerde olduğu gibi çevre yolu kenarında yeni açılan imar alanları beton yığınları ile doluveriyor.
Türkülerde geçen Gesi Bağlarında, bağlar ve bağ evleri. Oralardan apartmanlara geçiş. Ama ilk fırsatta oralara gitmek, oralara koşmak istiyorlar.
Bundan sonra hısımlara geliş gidişler olacak. Bir gün Gesi Bağları’na da gideriz. O türkülerle oyunlar oynarız.
Geleneklerine uygun yaşam içinde iki toplum kaynaşması ile güzellikleri yaratılacağına eminiz.
Günü gelince eşimiz dostumuz ile Erciyes eteklerinden dolaşıp, Kayseri’de bir nikah salonunda bir araya geleceğiz. Şıkırdım, halay, Şamil, Mengi oyunlarımızı birlikte çalıp, oynayacağız
Yasannılar artık nişanlı oldular. Ne diyelim? Hayırlı olsun. Mutluluklar onlar için olsun. Bizler de onun sevincini yaşayalım.