Eylül sıcağını bırakarak Mut- Karaman üstünden Konya- Ereğli’ye doğru bir yolculuk yaptık. Mut’ta Mağaras Dede’ye el salladık. Karaman’da otobüsten inince ceketimi Silifke’de unuttuğumu farkettim. Hemen üzerime bir başlıklı eşofman üstü aldım. İki saat bekleme sonrası Ereğli otobüsünde yerimizi aldık. Daha Karaman’ı çıkmadan yağmur yağmaya başladı. Ayrancı’da Bolkar Dağlarını sisten göremedik.
Ereğli otogarında bizi Seyfettin Elaldı Dede karşıladı. Yıllar önce Sivas’ta Madımak anma etkinliğinde tanışmıştık. O yıllardan bu yana iletişimimiz devam ediyordu. Akşam çalışmalarımızdan sözettik. Kitap çalışmaları. Alevilik, Dersim, ortak payda çok olunca söyleşi çok renkli geçti.
Dün yağan yağmur sonrası sis devam ediyordu. Sabah Ereğli Cem Evine gittik. Cem Evi ziyaretimizde gördük ki; 11 dönüm bir arsa almışlar. Yarısına Cem Evi yapılmış. Diğer yarısı uzun süre yönetimde bulunan Kemal Keser başkan almış. Komşu komşu düğün salonu işletiyor. Cem Evinin fırını kiraya verilmiş. Hem Cem Evine hizmet ediyor, hem de ticari faaliyetine devam ediyor. Cem yapıyorlar, cenaze erkanlarını yürütüyorlar. Tapusunu bize heyecanla gösteriyorlar. Ereğli’de canlar imece ile bu Cem Evini yapmışlar.
Öğleden sonra Seka’dan arkadaşımız Selüloz İş Sendikası şube başkanlarından Ahmet Demirtaş ile bir araya geliyoruz. Ereğli deyince İvriz akla gelir. Köy enstitüsü, baraj ve etrafında kurulan bahçeler. Köy enstitüleri ruhu dolaşıyor. Burada restorasyon çalışması yapıldığından çoğu yerleri göremiyoruz.
Ereğli’de 2010 yıllarında Bekdig şenliklerinde tanıdığımız emekli nüfus müdürü akrabam Veli Dağdelen’i ziyaret ediyoruz. 9 evlek bahçe kurmuş. Yaz aylarında bahçede, kış aylarında Burdur’a gidiyor. Pozantı, Bolkar Dağlarında tahtacı yaşamını konuşuyoruz.
Akşam Ahmet Demirtaş dostumuzun evinde konuk olduk. Sabah erkenden otobüsle Niğde, Nevşehir üstünden Hacı Bektaş’a ulaştık. Aktarmalı yolculuk biraz zor ama zevkli oldu. Daha önceki yıllarda Karaman, Karapınar, Aksaray üstünden Hacı Bektaş’a 3 saatte ulaştığımız yol, bu kez 7 saati buldu.
Bolkar Dağı eteklerinde dolaşmak. İşte bu bütün zorluklara değdi.
