DOLAR
35,4447
EURO
36,2433
ALTIN
3.065,87
BIST
9.910,61
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mersin
Yağmurlu
16°C
Mersin
16°C
Yağmurlu
Pazartesi Parçalı Bulutlu
19°C
Salı Az Bulutlu
18°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
17°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
16°C

MEHMET EMİN TÜZÜN

MEHMET EMİN TÜZÜN
16.11.2018
A+
A-

1903 – 1319 H. yılında Mut’ta dünyaya gelir. Hatip Hüseyin Öğütçü’nün büyük oğludur. Çocukluğu Yukarı Deveci, Mut ve Kozlar’da geçer. Kozlar’da Kaymeri (eski adıyla Ganem yeri) mevkiinde ziraat işleriyle ve Arılık’ta arıcılık ile uğraşıp arıbaşının yardımcılığını yapar. İlk ve orta okulu Mut’ta bitirdikten sonra PTT ‘de muhabere memuru olarak çalışmaya başlar. Bu görevi sırasında Mustafa Kemal Paşa ile Emin Aslan beyi telgraf makinesinde birkaç kez görüştürmüştür. Daha sonra Mersin PTT ‘sinde telgraf başmemuru olarak çalışır. Mersin’den sonra da sırası ile; K. Maraş Göksun, İslahiye ve Gülnar PTT Müdürlükleri’nde görev yapar. Nihayet 1939 yılında becayiş ile Mut PTT Müdürlüğü’ne getirilir ve bu görevini de 1951 yılına kadar sürdürür.

Ancak 1951 yılında politika (particilik) yaptığı iddiası ile tekrar İslahiye’ye tayin edilir. Bu son görevini de 1953 yılında tamamlayarak emekliye ayrılır ve Mut’a döner. 9 Mart 1977 ‘de mide kanserine yenik düşerek hayatını kaybeder.

Bu kısa hayat hikayesini oğlu Bukay Tüzün’den aldığım Mehmet Emin amcamız; çok güzel konuşan, iyi giyinen, bilgili, beyefendiliği ile tanınan bir kişiydi. O zamanlarda okuma yazma bilen az olduğu için yaylanın hesap kitap işlerini severek kendisi yapar; yaylanın su, bekçi aidatlarını yayla sakinlerinden binbir mücadele ile tahsil etmeye çalışırdı. Hatırladığım kadarıyla çok sigara içerdi. O yıllarda kulüp sigarası vardı. İmkanları olanlar sigarayı kehribardan yapılmış bir sigara dakım (ağızlık) ile içerlerdi.

Mehmet Emin emmi sabah erkenden Ali emminin kahvesine gelir; kahvesini söyleyip kulüp sigarasını yakar ve arkadaşları ile sohbete başlardı. Deli Hüseyin emmi, Nazmi İnce (Yakup beyin Nazmi), Emin Ataışık, Hüseyin Gürkan, Çakırların Hüseyin, Çortaklı emmi, Hacı İbrahimoğlu, Sadık ve Şükrü emmiler, kasap Akkulak Mehmet, Hacı Süleyman, Manav Hasan ve nüfüs memuru Rıfkı emmiler sohbet arkadaşlarıydı.
Ben de onları dışarıdan can kulağı ile dinler; konuştukları şeyleri anlamaya çalışırdım. Biz çocuklar, ayıp sayıldığı için ve hürmetten dolayı kahveye girmez; o güzel sohbetleri dışarıdan dikkatle dinlerdik. Daha sonraları Emin amcayı daha da yakından tanıma fırsatım oldu. Bu anımı da sizlere aktarayım:

Emin amca uzun yıllar süren çalışma hayatından sonra boş oturamaz ve bir iş yapmak ister. Eniştesi rahmetli Nuri Karaman ile bir kırtasiyeci dükkanı açmaya karar verirler. O sırada ben de derslerimi başaramayıp orta okuldan ayrılmıştım. Avukat Nuri amca babama gelip benim kırtasiyecide çalışmamı teklif eder. Babam da kabul edince 1960’ların sonunda 2 yıl kadar kırtasiyeci dükkanında çalıştım zaten sonra da askere gittim. Emin amca son derece anlayışlı, aydın, o zaman için çok modern, sohbeti tatlı, çocukları da çok seven onları kırmamaya itina gösteren iyi kalpli bir insandı.

Yattığın yer nur olsun Emin amca.

Kaynak: Sadık KESKİN

ETİKETLER: