DOLAR
36,2225
EURO
38,0047
ALTIN
3.352,91
BIST
9.877,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mersin
Çok Bulutlu
17°C
Mersin
17°C
Çok Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
16°C
Salı Az Bulutlu
15°C
Çarşamba Az Bulutlu
10°C
Perşembe Çok Bulutlu
6°C

Meryem UYSAL

BİLLURİ

AH ŞU MENFAAT!

A+
A-

Son yıllarda ayaküstü konuşmalar dahil tüm sohbetlerin neredeyse en muteber konusu: çıkar ilişkilerinin toplumuzda ne denli yaygınlaştığı ile ilgili mülahazalar… Herkes bundan şikâyet etmekte ancak kimse bu vaziyeti sahiplenmemektedir. Halbuki faiz konusu gibi bu da maalesef hemen herkesi bir tarafından yakalamış durumda. Artık bir komşumuz selam verince arkasında bir şey arar, yine istenen basit bir yardımı esirgeyince de normal bir durummuş gibi ona hiç gönül koymaz olduk. Öyle ya onun bundan bir çıkarı yoksa niye yapsındı. Senin zor durumda kalman kimseyi ilgilendirmezdi. Karşı tarafın menfaatini düşünmek tümüyle lügatten silinmek üzere ne yazık ki.

Menfaat kendi çıkarı için başkalarının hakkına girerek, hakkı olmayanı almaya çalışmaktır.

Menfaatini put haline getirene de menfaatperest denir. Bu kişilerin sayısı eskiden şu veya bu sebeple düşük bir oranda iken, günümüzde artık tüm toplumu ele geçirmiş durumdadır. Bu gruba girmeyenler

ya hiç yok ya da çok nadirattandır. Türk İslam geleneğinde genelde yaygın olan toplumun ve diğerlerinin menfaatini önde tutma eğilimi günümüzde iyiden iyiye tarih olmuş durumdadır.

O eski zamanlarda herkes birbirine daha saygılı, sevgili ve anlayışlı idi. Aile bağları kuvvetliydi. Saygı, sevgi ve ahlak hakimdi ilişkilere. Menfaat ise şimdinin aksine çok geride kalır ve ayıplanırdı.

Menfaatperest toplumuna baktığımız zaman, insan kalitesinin giderek azaldığını, hatırın kaybolarak yerine çıkarın yerleştiğini, sevgi, saygı vb. meziyetlerin de yerini her şeyi maddiyata bağlama yanılgısına bıraktığını görürüz.

Bu durum insanlığa iyilik getirmemekte her yer mutsuz, saygısız ve rahatsız insanlarla dolmaktadır.

Ahlaksızlık ve psikolojik rahatsızlıklar artmakta ve toplum hızla bozulmaktadır. Gençlerin hatta evlatların büyüklere saygıyı tümüyle unuttuklarına da günlük yaşantımızda şahit olmaktayız.

Bu denli hızla değişen toplum yapısı acaba 10 -20 yıl sonra ne halde olacak?

İnsanlık, ahlak, vicdan vs. bildiğimiz ne kadar erdem varsa muhtemelen kaybolacak ve yerini tümüyle zıddı durumlar alacak. Bu konuda muhakkak tedbirler alınmalı ve bir şeyler değil, çok şeyler yapılmalıdır ki tam olarak olamasa da atalarımızın sahip olduğu ruhu tümüyle kaybetmeyelim. Bu hem devletin hem de birey olarak bizlerin görevidir.

Ancak bireyler için önemli olan sınırlara dikkat edilmesidir. Zira hep almak gibi hep vermek de doğru değildir. Her ikisinin sonu farklı problemlere gebedir. Doğrusu her işte tavsiye edildiği gibi dengeli olmaktır.

Herkesin gücü yettiğince menfaatperest olmak yerine diğerkam olmayı seçmesi bu konuda bize en yardımcı olacak çabadır.

Emre KONGAR: ‘İnsanları çok seviyorum. Özellikle çıkarlarını başkalarının menfaatleriyle dengelemeyi bilenleri…’ derken kısmen bunu kastetmiş olmalı.

 

Yıllar önce yazdığım bir şiir konuya çok uygun düşmüştür:

 

AH ŞU MENFAAT!

Altı yıldır gelmeyen

Ne sebeple bilmem

Gelmemi de istemeyen dip komşum,

Bugün eşiyle birlikte

Muhabbetle,

Nezaketle,

İltifatla bana geldi

 

Aynı yaştayız muhtemelen

Ama ellerimi dahi öptü

Sohbet öyle sıcaktı ki

Neredeyse samimiler diyecektim

 

Ah şu menfaat!

Nelere kadirmişsin giderayak

Gözlerim bu günleri de gördü

Niyetim olsaydı evlerini yüksek fiyata almaya

Değil sadece el, ayaklarım da öpülürdü

 

BİLLURİ

Meryem UYSAL

Yazarın Diğer Yazıları