Ne kadar bilgi kirliliği olursa olsun, kamu vicdanı imbikten süzülürcesine doğruları bulur; belki suskundur, belki zaman alır, ama yeri ve zamanı geldiğinde noktayı koyar. Halk arasındaki söylentilerin çoğunluğu belli merkezlerden, belli amaçlarla çıkarılır ve toplumun bir kesimi tarafından hızla yayılır. Böylelikle belli konu veya şahıslarla ilgili algı oluşur/oluşturulur. Bu, yaşadığımız çağın bir yöntemi, bana göre bulaşıcı bir hastalığıdır. Kitleler böyle yönlendirilir ve yönetilir; çoğu zaman algı olgunun önüne geçer, konular maniple edilir, kişiler linç edilir. Son yıllarda sıkça konuşulan ve “Algı Operasyonu” olarak ifade edilen şey budur. Kimi inanır, kiminin inanmak işine gelir, kimi acımasızca kullanır; zihinler bulanır. Algı operasyonuyla nice haksızlıklar yapılmış, nice canlar yanmış, olaylar zihinlere olduğundan farklı şekilde kazınmıştır. Geriye dönüp baktığımızda seçim süreçlerinin algı üzerinden yürütüldüğünü göreceksiniz. Burada ayrıntılara girecek değilim; siz çok sayıda örneğini zaten görmüş veya yaşamışsınızdır.
Peki, bu algı operasyonlarının etkilerinden kurtulmanın veya en az etkilenmenin yolu var mıdır? Elbette vardır! En yakınınızdan başlamak üzere toplumu bilgilendirmek, olayların gerçek yüzünü anlatmak gerekir. Bunun için güvenilir bir sosyal çevre ve medya desteği şarttır. Bu konuda sosyal medya çok önemlidir; iyi ve doğru kullanmak gerekir. Sosyal medyayı kullanmayanlar ise ağızdan ağıza dolaşan dedikodularla haberdar olur. Eskiden buna “Fiskos Gazetesi” denirdi.
Denilir ki; gerçeklerin açığa çıkmak gibi bir huyu vardır. Doğrudur. Evet, kamu vicdanı doğruları bulur. Ama iş işten geçmiş olmasın! Kamu vicdanına da yardımcı olmak gerek, adalete yardımcı olmak gibi…
Çağımızda herkes mercek altındadır, neredeyse mahremiyet kalmamıştır. Çok uyanık ve dikkatli olmak gerekir. Öylesine acımasız, cüretkâr ve ölçü tanımaz bir haldeyiz ki; Allah, dürüst insanlara feraset, sabır, güç, kuvvet versin. Kötü niyetliler, hokkabazlar, yalancılar kendi kaldıkları kuyularda yer bulsunlar.
Bu arada 2009 Yerel Seçimlerinde yaşadıklarımın ardından Hilal FM Radyosu’nda yayınlanan “…YALANA VE HARAMA DAYANAN BİR GÜÇ KENDİ KARANLIĞINDA BOĞULACAKTIR…” mesajımı hatırlatmadan geçemeyeceğeyim.
Öyle olmuştur ve öyle olacaktır inşallah.
MehmetAkpınar
Mut, 121123