Yağmurun getirdiği geçici güz havasıyla birlikte yine ayrılık vakti geliyor Sertavul’ dan. Gelirken heyecan duyarım Sertavul’ a giderken hüzün… Bilirim, yaylanın en güzel zamanı eylül ayıdır; son bahara yelken açan havası, sükuneti, sessizliği huzur verir insana… Ne var ki her şeyin bir sonu var. İki ay yayla havasından sonra Mersin’in sıcağına alışmak kolay olmayacak elbet.
Arada Mut ilçe merkezine gidip gelmek dışında aralıksız kaldım bu yaz…Ailevi nedenlerle bir yere ayrılmadım. Kurban Bayramı’nı burada idrak ettik. Aile büyüğümüz yanımızda olduğundan, biz gidemesek de dost akraba bize geldi sağ olsunlar. Almanya’ dan, Çanakkale’den oğullarım da gelip gitti kısa süreliğine…
Yaptığımız en önemli uğraş ikindi yürüyüşleri oldu. Adım adım yürüdük her bir mahallini; Akçeşme, Kargasekmez, İzzet Öz Yürüyüş Yolu, Kaynar, Güldür, Karaman yolunun üst kesimleri, Hanboğazı ve Küçük Sertavul yürüyüş güzergâhımız oldu. Yürüyüşleri dost- arkadaş ziyaretleri ile taçlandırdık zaman zaman…
Önceki yıllara göre daha sakindi Sertavul… Hal Yol Denetim Noktası ve Jandarma Trafik’ in kontrolleri ile Belediyenin çöp arabası dışında kamu hizmetleri bakımından bir hareketlilik görülmedi. Enerjisa geçen yıllarda yeni yatırımlar yaptığından enerji kesintisi daha az oldu. Sularımız da aralıksız aktı çok şükür.
İlkbaharda Mersin’in yaylalarını da gezdim; oralarda sunulan kamu hizmetini Sertavul’ da görmek mümkün değil. Çünkü, o yaylalar ya eski bir belediye ya da eski bir köy; yaz kış ikamet edilen yerler, idari kimliği var, sahipsiz değil. Sertavul ise, Narlıdere Mahallesine bağlı uzak bir mevki; kışın ikamet eden yok, et lokantaları dışında her yer kapalı. Yazın ise nüfusu on bini aşan hareketli bir belde. İdari kimliği olmadığı gibi; cadde, sokak adı, kapı numarası da yok. Lâkin Enerjisa, MESKİ vb. Kurum ve kuruluşlar her arandığında cadde, sokak, kapı numarası sorar. Adres, eski usul tarif edilir. Artık adresimiz belli olsun. Bu çok zor bir iş değil. Belki de kimsenin aklına gelmedi.
Et lokantalarında her gün onlarca hayvan kesilir, ama hala bir mezbahası yok. Kanalizasyon sorunu çözülmemiş, yaylanın içinden geçen dere koku saçmaya devam ediyor. Önemli ölçüde asfalt ve parke yapılsa da hala hizmetten nasibini almamış sokaklar var.
Yıllar önce az bir nüfusu barındıran Sertavul’ da doktor ve hemşire varken, bugün on bini aşan nüfusa sahip olmasına rağmen bir sağlık kabini; basit bir müdahale, pansuman ve iğne yaptırma imkânı yok maalesef.
Sertavul, Karaman yolu üzerinde, herkesin gıpta ettiği güzel bir yayla. Yaşayanı çok, yaşatanı az… Yıllar önce bir dernek kurulduğu duyuldu; bir iki festival dışında faaliyeti olmadığından unutulup gitti.
Sertavul ile ilgili her yıl yazı yazar, dilimin döndüğü kadar sorunları dile getirmeye çalışırım. Kim ne kadar okur, kim ne kadar ilgilenir bilmem. Yetkililere sesleniyorum: Sertavul ilgi bekliyor.
Seneye aynı konuları yazmamak dileğiyle,
Hoşça kal Sertavul!…
@kpınar 240822