ref: refs/heads/v3.0
DOLAR
28,8960
EURO
31,4606
ALTIN
1.923,44
BIST
8.026,27
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mersin
Açık
21°C
Mersin
21°C
Açık
Pazar Açık
23°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
23°C
Salı Az Bulutlu
19°C
Çarşamba Az Bulutlu
17°C

Meryem UYSAL

BİLLURİ

DİLEK HANIM

A+
A-

Bir ara yalnızlıktan en yakın arkadaşımı sık sık aramaya başladım. O ise her buluşacağımızda beni saatlerce bekletiyordu. O zamanlar benimle kalan Elvisa halime üzülüp “Meryem abla sen yalnız bir kadınsın. Kendine kendin gibi yalnız bir arkadaş bulmalısın. Evli olanlar sana uyamaz.” dedi. Sözleri sanki dua yerine geçti. Elvisa rehberlik yapmak için Antalya’ya gider gitmez bir hanım beni aradı. Nasıl karşılanacağını merak eden çekingen bir sesle kendisini tanıttı.
Konya’nın en prestijli özel okullarından birinde ana sınıfı öğretmeniydi. Numaramı Prof. Dr. Rüstem Aşkın’ın verdiğini, kendisinin de o ara eşinden ayrıldığını, bu nedenle hocanın bir araya gelip sohbet etmemizi tavsiye ettiğini söyledi.
Ben böyle bir gelişmeye öyle hazırdım ki; herşeyi önceden biliyormuş gibi hemen; “Ben sarışın, gözlüklü, kilolu bir bayanım. Sizinle Pazar günü 9’da Trafik Parkı’nda buluşalım.” dedim. Dilek hanım da, “Ben de sarışın, gözlüklü bir bayanım.” dedi.
O gün parka ilk gelenler bizdik. İlginçtir ikinci gelen de Rüstem bey ve ailesi…
Hayatımda çok güzel arkadaşlıklarım oldu. Bunların çoğuna ufak tefek kırgınlıklarım da olmuştur.
Yaklaşık 20 yıldır Dilek’le görüşüyoruz. O çok yorgun da oldu, tükenmişlik yaşadığı zamanlar da. Benim ona karşı kasıtlı olmayan hatalarım, ihmallerim oldu ne yazık ki. Buna rağmen beni hiç kırmadı. Görüşmelerimiz hep özel oldu. Akşam olur ayrılmak istemezdik.
Dilek’i tanıdıktan sonra evlilikte güzelliğin de işe yaramadığını gördüm. O çok tatlı ve güzel bir bayandı. Tarif ederken genelde “Sibel Can gibi” diyoruz.
Öyle bir alımlılığı var. Ayrıca on parmağında on marifet olan, ev hayatını da iş hayatını da üstün başarıyla sürdüren bir hanımdı. Ramazanda sahurda ayrı bir tepsi hazırlar arabayla kayınvalidesine götürürdü. Sabah erkenden işine de yetişirdi.
Hadi ve Emre adlı iki oğlu var. Her ikisi de üniversiteyi bitirdiler. Hadi evli ve bir oğul sahibi.
Hep öğrencilerinin ne kadar şanslı olduğunu düşünmüşümdür. Sevgi ve merhamet doludur yüreği.
Okulda çocuklara, eve gelince kapısının önünde kendisini bekleyen mahallenin tüm kedi ve köpeklerine de yeter himmeti.
Dilek İstanbul Moda’da yetişmiştir. Rahmetli annesi Bakiye Teyze de görgülü ve merhametli bir insandı. Elif İstanbul’da iken ondan bana haber getirmişti. Minnetim büyüktür. Nur içinde yatsın.
Şimdi düşünüyorum da hayatımın en karanlık günleriydi. Ama Allah (cc) güzel insanlarla destekledi beni. Dilek gerçek bir iyidir ve renkli bir kişiliktir. Yaşamayı sever ve iyi yaşama kültürüne sahiptir.
Çok iyi araba kullanır. Harika resim yapar. Çok güzel takılar tasarlar. Başarılı bir dalgıçtır. Öğrencilerine yıllarca flüt ve İngilizce öğretmiştir. Dilek’te yok yoktur.

Kızımın düğününde gelin ve gelinlikle ilgilenmesi için rica ettiğimde; o akşam tatile gideceği halde hayır demedi. Bir yerde o varsa endişe etmeyeceksin. Ben de endişelenmedim. Bilirim her şeyin en güzelini yapar. Yaptı da. Düğünde başrollerdeydi. Otobüsüne zor yetişti.
Çok temiz kalplidir. İnsana insan gözüyle bakar.
İhtiyacı olana kıyamaz. Yüzü güler ama gözü hep yaşlıdır. Yine de verilen nimetlerin kıymetini bilir, yaşama sevincine tutunup huzura erişmek için elinden geleni yapar. Bu çabalarının içinde fedakârlık hep vardır. Kolay kolay kimseyi kırmaz. Kusur üzerinde durmaz.
Hayatımda iki haber beni çok sevindirmiştir.
Birisi Prof. Dr. Bayram Sade’nin Karatay Üniversitesi Rektörü olması; diğeri Dilek hanımın umreye gidecek olması.
Her iki arkadaşımın da bana çok desteği olmuştur. Böyle arkadaşlarımın iyiliğini kendi iyiliğimden üstün tutarım.

Dileğin umreye gideceğini duyunca aşağıdaki
şiiri yazmıştım:

Yolcu

İlahî rahmetin varlığı ve güzelliği
Çepeçevre sardı gönlümü

Bir anına ömürler sığar
Rabbim var Rabbim var

Sevincimin birazı kendimeyse
Daha çoğu gönül dostuma

Kalbi kendinden de güzeldi
İnsan,hayvan, bitki demez
Yaratılana merhamet ederdi
Önce kendisini düşünmez
Başkasını tercih ederdi

O vakit Allah da onu seçti
Artık ağırlanmaya namzetti

Yolun açık olsun arkadaşım
Selam götür lütfen bizden de

Düşte gördüğün gibi
Günahların gözyaşlarınla yıkansın
Sen burda bile sanki bir melektin
Meraktayım dönünce nasıl olacaksın?

Dilekciğim, senin gibi gerçek bir inciyi tanıdığım için çok mutluyum. Buna vesile olan hocamız Prof. Dr. Rüstem Aşkın’a minnettarım.
Dünya ahret tüm güzellikler hepimizin olsun…

Meryem UYSAL

BİLLURİ

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.