DOLAR
19,0174
EURO
20,3685
ALTIN
1.210,15
BIST
4.975,47
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mersin
Açık
18°C
Mersin
18°C
Açık
Salı Az Bulutlu
18°C
Çarşamba Az Bulutlu
17°C
Perşembe Çok Bulutlu
20°C
Cuma Az Bulutlu
20°C

Nurhan YILDIZ BAKANER

BÖĞÜRTLEN SEVDASI

DOSTA AYARLI ZAMANLAR…2

2. Bölüm

Bir kitabı elinize aldığınızda ilk neyi görmek istersiniz? Ben ilk önce korkularını ve yalnızlıklarını fırtınalı denizlerde arındırıp; lokmaları kardeşçe paylaşan arkadaşlığın, dostluğun ve saygının resmini çizen bir dost eli görmek isterim. Çevirirken zamanın sayfalarını yağmur ormanlarından gelen huzuru, ardından sabaha hasret bir güneşi.
Ah büyük şairim ah!
Bir ara tartışsak dostluk üzerine… Ben çalsam kapını/sen açsan yüreğini… Sen şöyle derdin: “Bizler; dostluktan önce arkadaşlığı, sevgiden önce saygıyı ve Aşk’tan önce de dostluğu bulduk birbirimizde “ der sözü bana bırakırdın. Dost arayışıyla dolaşırken sokaklarda bir sen açmıştın kapılarını sonuna kadar. Kırık dökük bir yüreği, sarıp sarmalarken rengârenk hayaller kurup uçurtmalar uçurmuştun gökyüzüne. Sevgiye hasret bir çocuğun kapkara gözlerine yeni umutlar ekleyip, ansızın girivermiştin yüreğime. İşte ben bu sokaklar sayesinde öğrendim dostluğun sırrını. Bu sokaklarda, sevdiğini ve aşkını kaybeden bir insanın zamansız ağlayışlarına ve çıkarsız paylaşımlarına şahit oldum.
Dost; arkanı dönüp baktığında hoşça kal derken bir gün dönüp geleceğini bilmektir. Aynaya her baktığında yorulan çizgilerine inat ağaran saçlarını okşayabilmektir dost. Dost için söyleyeceğim sözleri bir iki kelimeyle ya da üç beş satırla anlatamam. Hele hele bu zamanda anlatmak imkânsız gibi görünse de sırf sana okutmak düşüncesiyle yazmak biraz olsun ruhumu dinlendiriyor.
Şu an dostum dediğim insanı o kadar çok özlüyorum ki yazarken bile onsuzluğu anlatmak inanın çok acı veriyor ve onun olmadığı her gün benim değil deyip üstadımın sözüyle devam etmek istiyorum. “Düşerken yanında olan dost değildir. Dost dediğin ne bir adım önde ne de bir adım geridedir. Dost yanı başındadır.” Evet, güzel dost, yaşam savaşımı verdiğim dönemlerde bir öğretmen edasıyla hep yanı başımda olduğun gibi beni bu günlere taşımak adına adeta bir editör mantığı ve sabrıyla yaşamıma sunduğun katkılar için sana ne kadar teşekkür etsem azdır. Bugün seni anarken kalemimle renklendirmeye çabalarken o kadar zorlanıyorum ki! Hani benden önce bırakıp gidersen asla yazmam demiştim ya, sende gülüp geçiştirmiş “ yazacaksan önce yüreğine yaz, değilse yazmak istesen de yazamazsın” demiştin. Yüreğimde acıların, cebimde özlemlerin dururken seni nasıl anlatayım. Evet, güzel insan; dosta ayarlı zamanların boşluğundayım. Yazsam sığdıramam kelimelere, anlatsam dolduramam sensiz zamanımı. Geçmişi, yaşadıklarımı yok sayıp, yarın yeniden doğacağım desem seninle… Anlayacağın söylediklerin bir bir işlenirken yüreğime yeni bir yaşamın kapılarını aralamak zorundayım. Bu süreçte her zaman ki gibi sen yanı başımda durup benim yazdıklarımı izlerken ben seninle yazmanın büyülü dünyasını yeni baştan keşfedeceğim.
Sen; hani yazmayacaktın! Şimdi ne değişti! Diyeceksin.
Seni yazabilir miyim? Yok be güzel dost sensizliği yaşamak kadar yazmak da çok zor. Seninle yürüdüğüm bu yolun başında attığım her adımda sen varken, geleceği bilmem ama bu günlerde sana olan özlemim her geçen gün daha da artıyor ve ben her defasında yazmaktan vazgeçiyorum. “Beni en güzel sen anlar ve en güzel sen yazarsın” demiştin ya her ne kadar beni bırakıp gitmelerine kızsam da, kalemi kâğıdı yırtıp atsam da, asla yazmam desem de, sözümü tutmak adına “en güzel zaman şimdiki zaman diyordun “ ya şimdilik dosta ayarlı zamanların satır aralarında geziniyor yüreğim ve sana sesleniyorum!
En güzel zamanım ve en güzel şiirim sensin. Şu an seni yazdığım her kelime asi çocuklarla bir olup geçmişin sevdalarına serenat yapıyor. Neden susuyorsun? “Hadi kalk ve sen olarak sevilmenin güzelliğini doya doya yaşa…” dediğini duyar gibiyim. Evet, güzel insan, hoş geldin güzel dost; Şimdi ben tutsam ellerinden/ Sen bir şarkı mırıldansan sessizce…
Sokaklar koca yüreği çağırsa…
Devrik cümlelerden taç yaptım kimse gelip tahtına oturmasın diye,
Devrik yaşamlarıma kâğıttan kuleler yaptım savrulup gitsin diye,
Nefesin nefesime değsin diye, gözlerim açık seçik düşlere sarıldım…
Seni anlatmalıyım seni. Biraz gerçek biraz hayal olmalısın.
Gerçek mi?
Ne zaman yazmaya kalksam senin sözlerin inci gibi dizilir boğazıma ve ben her defasında yazmaktan vazgeçerim.
Ne zaman kalemi alsam elime damla damla dökülür anılar gözlerimden, ben her defasında yazmaktan vazgeçerim.
Ve ne zaman vazgeçiyorum desem canımdan can gider ve kalemini elime alır yazmaya başlarım…
Yazarsam seni dağlar kıskanır, geçit vermez dostluğumuza,
Yazarsam seni gelinlik kızların eteklerindeki çiçekler solar/ yazarsam seni şırıl şırıl akan dereler kurur yokluğunu anlatamam yeşilliklere…
Yazarsam seni yağmurlar kıskanır, fırtınalar kasırgalara kafa tutar ve ben kardan adamların sessizliğine bürünen yüreğimle yazdıklarımı kulağına fısıldayamam.
Yazarsam seni şarkılar en içli namelerini çalarken notalar kıskanır çıkarır güftelerinden…
Ve ben sarhoş bir şişenin boynuna asılı kalan yüreğinden seslenemem…
Yazarsam hiç kimse kıskanmasın ve duymasın sensizliğimi…
Çünkü sözüm var sana yazmayacağım diye…
Yazarsam çığlıklarım karışır güneşe…
Yol vermez aydınlık bakışların,
Yanarım sonsuz öğretilerinden…
Sevgiyle, Saygıyla ve Dostlukla kalın.
Devamı Haftaya…

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.