Türk halk şairi. Etkileyici bir dil ve duygu evreni kurduğu şiirleriyle Türk halk şiiri geleneğinde çığır açmıştır. 1606′ doğduğu, 1679’da ya da 1689’da öldüğü sanılmaktadır. Yaşamı üstüne kesin bilgi yoktur.
Halk edebiyatımızın en büyük ustası, ünlü Karacaoğlan’ın yaşamı hakkında yazılı bir kaynağımız yok. Karacaoğlan hakkında ilk araştırmayı yapan Akşehirli Ahmet Hamdi Efendi, 1874 yılında Karacaoğlan’ın doğduğu köye varmış, bazı araştırmalarını yazıya geçirmiştir.
Bunda, Bahçe ilçesinin Varsak köyünden olduğu ve orada bazı akrabalarının bulunduğunu ve onlarla görüşüp sohbet ettiğini yazar. Ahmet Hamdi Efendiınin saptamalarına ve başkaca araştırmacıların bulgularına göre Karacaoğlan, Bahçe ilçesinin Varsak köyünde doğmuş, her ne sebepten se genç yaşında gurbete çıkmış, uzun yıllar gurbette gezmiş, ölümüne yakın memleketine döndü ise de gene duramayıp tekrar gurbete çıkmış.
Karacaoğlan’ın ölümü Kadirli söylentisinde, ‘Ceyhan nehrine daldığı, bir daha çıkmadığı’. Adana söylentisinde de; ‘Ashab-ı Kehf’e girdiği bir daha da çıkmadığı’ şeklindedir.
Burada dikkat edeceğimiz bir nokta var: Her iki söylentide de Karacaoğlan batı taraflarına gitmiştir. Kadirli’den Adana’ya, Adana’dan da gene batıya gitmektedir. Bu Batı’ya gidiş rastgele olmasa gerek. Evvelce gezdiği bu yörede tanıdığı Karaca Kız’a kavuşmak için gelmiş olamaz mı?.. Ve Karaca Kız’ı Mutıun Çukur köyü çevresinde buluyor. Artık ölünceye kadar buradan ayrılmıyor.
Buradaki karşılıklı iki sivri tepenin birisine Karacaoğlan, birisine de Karaca Kız gömülüyor ve o tepelerden birine “Karacaoğlan Tepesi” ötekine de “Karaca Kız Tepesi” deniyor. Yüz yıllardan beri bu adla anıla gelmiştir.
Şimdi o tepelerin üzerindeki basit mezarların üzerine (aslına dokunmadan) anıt mezarlar yapılmıştır. Karacaoğlan’ın Çukur köyünde olduğu gerçeği çevrede ve daha ötelerde duyulmuş sa da; Çukur köyünü tanımayanlar Çukurova olarak algılayıp Karacaoğlan’ın mezarını Çukurova’da zannederek büyük yanılgılara düşmüşler, yüzyıllar boyu Karacağlan’ın mezarını Çukurova’da boşu boşuna arayıp durmuşlardı.
Karacaoğlan; nerede doğmuş, nerede yaşamış, nerede gezmiş olursa olsun mezarının Mut’ta olduğu gerçeği artık saptanmış ve kabul edilmiştir.
Ülkemizde yayımlanan Karacaoğlan kitaplarındaki şiirlere ben pek güvenemiyorum. Şiirler arasında yazarını ve hikâyesini bildiğimiz şiirler bile var. Ayrıca şiirlerini bir oya gibi işleyen kuvvetli söz ustası Karacaoğlan’ın acemilik döneminde bile söyleyemiyeceği basitlikte, anlamsız şiirlere de rastlıyoruz. Karacaoğlan şiirlerini seçerken bunlara çok dikkat etmemiz lazım.
Doğan Atlay – Mut