DOLAR
35,6369
EURO
37,1393
ALTIN
3.149,86
BIST
9.999,55
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mersin
Parçalı Bulutlu
14°C
Mersin
14°C
Parçalı Bulutlu
Perşembe Açık
15°C
Cuma Çok Bulutlu
15°C
Cumartesi Çok Bulutlu
14°C
Pazar Açık
16°C

İbrahim ARI

YAŞAMDAN İZLER

MUT ETNOĞRAFYA MÜZESİ

17.12.2019
A+
A-

“Mut’ta Etnoğrafya Müzesi mi var?” dediğinizi duyar gibiyim. Evet, yok ama mutlaka birgün olacak.

Etnoğrafya, toplumların kültür unsurlarını tümüyle ele alan bir bilim dalı. Toplumu oluşturan bireylerin birbirleriyle olan ilişkilerini ve bu ilişkilerin unsurlarını inceliyor.

Etnoğrafya müzeleri de bu ilişki ağındaki kültürel eserlerin sergilendiği salonlar. Bu salonlarda giyim-kuşam, işleme, takı gibi çeşitli sergiler bulunuyor. Bir Etnoğrafya Müzesi’ne sahip olsak; Mut’un farklı bölgelerine ait dokuma örnekleri (halı-kilim), maden sanatı örnekleri, bakırcılığa ait araç ve gereçler, kaşıklar, çini, seramik, cam, silah, yazma eserler, levhalar, çalgı aletleri ve seçkin ahşap eserler orada sergilenebilir. Ülkemizde örnekleri var.

Mut Köprübaşı’nda, bu eserlerden çoğunu, yoğun emek ve çabalarıyla bir araya getirip toplayan ve zengin bir koleksiyona sahip, mütevazi bir dostumuz var; Hüseyin Cılız. O, bir araya getirdiği eserlerin layıkıyla değerlendirilmesi için elinden ne gelirse yapıyor. Başta gelmiş geçmiş Mut belediye başkanlarına, Mut’ta görev yapan kaymakamlara, gerek dilden gerekse yazılı olarak başvurmuş. Ama sonuç alamamış. Ulusal ve yerel televiyon kanallarına ve de basın mensuplarına derdini anlatmış, koleksiyonunu göstermiş. Yine sonuç yok. Ben de dahil olmak üzere Köprübaşı’na ayak basan kim olursa heyecanla yanına sokulup kültür koleksiyonundan bahsetmiş, sergisini gezdirmek için davet etmiş, sergide bulunan eserleri isimleriyle birlikte tek tek anlatmış. Sonuç yok…

Hüseyin Cılız hiçbir karşılık beklemeden biriktirdiği eserlerin farkedilip değerlendirilmesini istiyor. O, öz kültürümüzü gelecek kuşaklara aktarmanın derdine düşmüş ve bunun için adeta çırpınıyor…

“Kaymakamın birisine makamında ağızdan söyledim. Birisine dilekçe ile başvurdum. En ufak bir adım atmadılar. Belediye yasası değişince bir önceki Mut belediye başkanına dilekçe ile başvurdum. Yapacağına dair televizyon önünde söz aldım, kendi hizmet broşüründe bile yer verdi yazılı olarak. Bugüne kadar hiçbir sonuç alamadım. Fakat umudumu da yitirmedim. Kültür sanat mücadelesi süreç içinde olacak diye düşünüyorum. İnşallah günün birinde yardım edebilecek bir yetkili ile karşılaşırız. Yıllardır hazır olan en ufak bir yerine bile nokta katkı koyduramadım. Devlet yetkililerimizin kültür ve sanata bakış açısı böyle malesef. Kültür mücadelesi bir süreç mücadelesi. İnşallah zaman gelir, başarırız” diyor.

Mut’ta bir Etnoğrafya Müze Salonu açılsa, Hüseyin Cılız’ın koleksiyonuna ek olarak köylerimizden bu tür kültürel eserlerden toparlanıp sergilense, başta okul çocuklarına öğretmenleri tarafından bu sergiler gezdirilse, örneğin çocuklarımız; ırbık, helke, maşrafa, sayacağı, tığ, tığlık, bez cepken, bez kaşıklık, tas, cingil, küştere, su fıçısı, desti, güğüm, el terazisi, takı kutusu, dibek, löküs, gaz lambası, ispirto ocağı, ahşap kaşıklık, heğbe, örme, övendire, yaba, diğren, kolastar, kerpeten, sini, kara saban, pulluk, taraklık, keklik kafesi, kepenek, düven, el değirmeni, çıkrık, kirmen, elek, mantuz, yöresel giyim kuşam, dokuma motifleri, gramafon, ellik, orak, tuluk, körük, ıstar, çulfalık, enstrüman ve av aletleri gibi kültürel eserlerimizi görse, işlevlerinin ne olduklarını bilse, büyükannelerini ve büyükbabalarını daha iyi anlamazlar mı?.. Nerden gelip nereye gittiklerini sorgulamazlar mı?..

Peki, elimizde böyle bir olanak varken Mut Belediyesi öz kültürümüzü gelecek kuşaklara aktarmak için neyi bekliyor?     

Yazarın Diğer Yazıları