Türkiye tarihinin çok önemli bir yerel seçimine yaklaşıyoruz. Önemi kadar çok ilginçliklerin de yaşandığı ve yaşanacağı bir seçim olacak bu seçim. Burjuva partilerinin ve onların adaylarının çıkmazlıklarının, saldırganlıklarının, kirliliklerinin, kişiliksizliklerinin, yalan dolanlarının tam bir sergisi de olacak bu seçim…
Peki solcular, sosyalistler nasıl davranmalı bu seçimde?.. Aslında bu sorunun yanıtı, 12 Eylül’ü, onun siyasi doruğu olan AKP’yi, AKP’nin 17 yıldır yarattığı korkunç Türkiye’yi ve CHP’yi iyi tanımaktan geçer. Eğer AKP 12 Eylül’ün siyasi doruğu olarak görülüyorsa, yerel seçim bile olsa birinci sorun AKP’yi sarsmak, hatta yıkmak olmalıdır.
Hiçbir sosyalist demiyor ki, “CHP sol bir partidir.” CHP, sosyal demokrat bile olamayan, tüzüğündeki emek/halk/özgürlük/demokrasi/laiklik gibi temel kavramlara bile ayak uyduramayan, hele hele son yıllarda azımsanmayacak oranda ırkçılaşan, sosyal demokrat görünümlü bir burjuva, yani düzen partisidir. Ama asla AKP, MHP, İYİ PARTİ değildir.
CHP’li adayların arasında ilericilerin, halkçıların, sosyalistlerin olduğu gibi gericilerin, ırkçıların, çıkarcıların olacağı da bir gerçektir. CHP’nin seçimi kazandığı kimi yerlerde elbette ki emekten, halkçılıktan, katılımcılıktan yana çok büyük değişiklikler olmayacaktır. Tabi bütün bunların arkasından yerel değerlendirme de çok önemlidir ve gereklidir de.
AKP’nin eğitimi bütünüyle dincileştirdiği, 4 yaşındaki çocukları bile tarikatlara teslim ettiği, demokrasiyi ortadan kaldırdığı, hapishaneleri tıklım tıklım doldurduğu, koskoca Türkiye’yi yağmalayıp talan ettiği bir dönemde küsmek, umutsuzluğa kapılmak, sandığa gitmemek, “CHP’nin de AKP’den farkı yoktur” demek, gerek CHP’li olsun, gerek sosyalist olsun, kim olursa olsun, hiç kimsenin hakkı olmaması gerekir.
Yerel değerlendirme derken, Tunceli örneği çok özel bir örnek. Orada sosyalistlerin, komünistlerin kazanma şansı var. Elbette ki onlar desteklenmeli. Ama hiçbir yerde de tepkisel bir duyguya kapılarak elli yüz oy için AKP’ye, MHP’ye yardımcı olunmamalıdır. Tam tersine, halkçı belediyecilik için CHP ve adayları her yönüyle zorlanmalıdır. Dediğimiz gibi CHP sonuçta bu düzenin partisidir. Ama içinde azımsanamayacak sol anlayış ve solcu da vardır. Bu yüzden de diğer düzen partilerinden farklıdır.
Yoksulluğun çok, demokrasinin az olduğu yerlerde devrim daha çabuk gelmez. İşte Afrika; açlık, yoksulluk, cehalet, diktatörlük… Peki hani devrim?.. İşte bu yüzden CHP ile birazcık güneş… Bilinmeli ki güneşin hiç olmadığı yerde aydınlık başlamaz, toprak ısınmaz, tohum çatlamaz. Güneşin ilk vurduğu yerde açar çiçek ilk… Bu yüzden de AKP’yi devirmek için ilk basamak, AKP’ye karşı olanlarla ilkeli bir birlik…
Mustafa Uzunyolcu