Yıl 2002 veya 2003 yazı.
Mersin Mut yollarındayım.
Yanımdaki yolcu bana bir şairden bahsetti. Mutluymuş o da. Bana bir A4 çıktısı olan bir şiirini verdi.
Adı Kerim Hanedan’dı. O kâğıt hâlâ duruyor bende.
Yıl 2010’lar…
Mersin Hacı Bektaş Kültür ve Cemevi’nin düzenlediği bir etkinlikte ilk yüz yüze tanışmamızı gerçekleştirdik.
Sonrasında da birkaç yılda bir merhabalaştık, bir şeyler yedik, içtik, konuştuk; zamanı paylaştık.
Güzel adamdı, güzel bir abimdi…
Korkuya inat kırmızı giyerdi.
Cennete inat elma yerdi.
Günaha inat güzele bakardı..
Düşmana inat, yaşardı.
Zulme inat türkü söylerdi.
Ve ölüme inat şiir yazardı.
Aynı yerel gazetede ve Mut internet sitesinde köşe yazarı olarak bulunuyorduk. (mutilcemiz.net ve rengarenkhaber)
Birkaç aydır ölüme direniyordu, kaybetti.(?)
Bence kazandı ama, tüm ölenlerimiz gibi…
Cehenneme inat da ruhun şâd olsun abim.