“Nasıl bir döneme geldik!” hayıflanmaları her yerden yüksek sesle duyulur oldu artık. Evet hiç düşündünüz mü ömrümüz boyunca tanık olduğumuz onca şeyi? Ben toplumun birçoğunun yaşanan olumsuzluklar ile başetmek yerine kaçmayı, görmezden gelmeyi, bir şey yokmuş gibi yaşamayı tercih ettiğini düşünüyorum. Ev yansa içtiği kahvenin fotoğrafını sosyal medyaya koyacak durumda olanlar maalesef aramızda azımsanamayacak kadar…
Ahlaki çürümenin hat safhaya ulaştığı şu günlerde eleştirmekten başka kimsenin hiçbir şey yaptığı yok. Eleştirmeyi bile maalesef yapamıyor birçoğu. Hayatında toplasan beş kitap okumamış insan senin yaptığın, ürettiğin işleri eleştiremiyor; eleştirdiğini zannedip anca küçümseyebiliyor. Eleştirebilmekte bir meziyet bence. Kaostan, kavgadan beslenir hale geldi toplum. Çünkü birçoğunun tek yapabildiği karşıdakini hor görmek, küçümsemek.
On bir ayın sultanı mübarek Ramazan ayında bile aynı tutumu sergilemekten vazgeçmiyor insanımız. Ramazan ayında sadece amaç yemeden içmeden durmak mıdır? Kul hakkı yenince peki! Kimse onu görmüyor tabi! Gizliden gizliye ya da alenen yapılsa da sorun olarak görülmüyor. Yemeyip içmediysek sorun yok değil mi! Allah’ın ilk emri “OKU” iken yine kolaya kaçanlar var isteği gibi her şeyi istediği şekilde yorumlayabiliyor.
Dinimiz hoşgörü temelli olmasına karşı, bir o kadar hoşgörüden uzaklaştı birçoğu, neye önem veriyormuş gibi göründüysek oradan koşarak uzaklaştı birçoğu. –mış gibi davranmayı tercih etti birçoğu. ÇalışMIŞ gibi, ahlaklıyMIŞ gibi, dürüstMÜŞ gibi, saygılıyMIŞ gibi gibi çoğaltabiliriz. Sizce de öyle değil mi! Mış gibi yapmak yerine yapılan işler doğru yapılsa daha farklı bir tablo çıkmaz mı ortaya?
Eğitimin öneminden bahseden yüzlerce uzmana “amannn bunlarda ne diyor diye” yaklaşan her şeyin doğrusunu bildiğini düşünen ailelerin yetiştirdiği çocuklar ile bazı şeylerin düzelmesi güçlük oluşturacaktır.
Toplumun en temel yapı taşı olan aileler kitap okuyan, doğru soruları sorabilen, dürüst, ahlaklı, hoşgörülü, başkalarının hakkında saygı duyan, vicdanlı, şükredebilen bireyler olur, bunu hayatında da uygularsa bu toplum o zaman değişecek ve her şey güzel olacak!
Sadece on bir ayın sultanı Ramazan ayında değil dinimizin gerektirdiği hassasiyetleri her zaman yapabilmek ve aynı gökyüzü altında huzurla, mutlulukla ve şükür ile yaşayabilmek ümidiyle…