Bir gün bir ahbabı Hocaya gelir.
İki saat için eşeği ister.
Kasabaya gitmek niyetindedir;
“Kasaba dönüşü getiririm” der.
Hoca bir lahza durur;
Sonra vermemek için şöyle bir şey uydurur:
“Bu işini görmeyi doğrusu çok isterdim. Ama yok hayvan evde; demin birine verdim.”
Tam ahbabın ayrılacağı sıra
İçerden bir ses gelir.
Eşek ahırdan, anıra anıra,
Evde olduğunu bildirmededir.
Bir ses ki ne pencere kalır, ne cam.
Fena bozulur adam:
“Aşk olsun, Hoca! der, evdeymiş eşek. Beni kandırdın demek.”
Hoca kızmaktan başka yol bulamaz.
Bir bağırır dostuna, avaz avaz:
“Bakın hele! Nezaket var mı şunda?
Sen karşındakini ne sanıyorsun?
Benim sözüme inanmıyorsun da
Eşeğinkine mi inanıyorsun?”
Orhan Veli Kanık/Yüksel Pazarkaya