Göksu Nehri, Toros Dağları silsilesi içinde yer alan Geyik Dağlarından çıkar, Göksu ve Ermenek Çayları Mut‘ta birleşir. Taşeli yaylalarının verimli tortular, çökelerek gelen verimli toprakları ile beslenen sular; Akdeniz’e ulaşır. Bu vadiye Göksu Vadisi denir. Göksu Nehri 260 km. uzunluktadır.
Göksu Nehri Silifke ovasını ikiye bölerek Akdeniz’e dökülürken, iki tarafında 14.480 hektarlık tarım arazileri, göller, sazlıklar, tuzlu bataklıklar, kumullar, kumsallar ve yerleşim yerleri bulunmaktadır.
Göksu deltasında; Sökün, Kurtuluş, Gülümpaşalı, Burunucu, Ulugöz, Taşucu/Çavuşbucağı ve Arkum , Atayurt gibi yerleşim yerleri vardır. 1950 li yıllara kadar yalnız nehir yataklarında yapılan tarım, o yıllardan sonra yapılan DSİ ‘nin sulama kanalları ile birlikte sulu tarıma geçmiştir. Yer altında bulunan sular, Nehir ile gelen suların oluşturduğu AKGÖL, PARADENİZ gölü yer alır.
Sulak alanda çeltik tarımı, buğday, arpa nın yanında, narenciye bahçeleri, sebze seraları , meralarda büyük baş, koyun besiciliği ve son zamanlarda çilek seraları ekonomik anlamda bölgeye istihdam sağlamaktadır.
AKGÖL : 1200 Hektarlık bir alanı kaplayan bir tatlı su gölüdür. Bitki ve hayvanlar için zengin bir yaşam ortamı oluşturur.
PARADENİZ/ DALYAN : Akdeniz ile bağlantısı olan bu gölde, kefal, yılan balığı, levrek, çipura gibi balık çeşitleri bulunur. Kurtuluş Köyü su ürünleri Kooperatifi tarafından işletilir. ( 1970 yıllarda uzun süre Taşucu Balıkçılık Kooperatifi tarafından işletilmiştir. )
DENİZ KAPLUMBAĞASI : Göksu deltası Akdeniz sahilleri içinde yer alan 17 deniz kaplumbağası üreme alanından birisidir. Nesli tükenmekte olan Carette Caretta ve Chelonia Mydas burada yumurtlamaktadır. Çevrede yer alan tatilciler, tilkiler ile mücadele ede , ede ayakta kalmaya çalışmaktadır.
KUŞLAR : ülkemizde görülen 450 kuş türünden 332 si Göksu deltasında görülür. Donsuz, ılıman geçen kış aylarında iklim koşulları, tatlı su, tuzlu su geçişleri ; kuşların burada üreme, yaşama koşullarını kolay kılmaktadır.
Küçük Sumru( Sterna albifrons), Küçük Ak balıkçıl ( Egreta gaezetta) , Kara Batak ( pbalacrocorax pymeus ) tepeli pelikan ( pelecnus crispus ), yaz ördeği ( Marmaronetta angustirostris), ada martısı ( Larus aaudounnii ) , Pasbaş pakta ( aytby nyroca ), kışlayan büyük orman kartalı ( aguila clanga ), Şah Kartal gibi nesli tehlike altında olan kuşlar yer alırken; Küçük balaban , gece balıkçılı, alaca balıkçıl, erguvani balıkçıl, saz horozu gibi kuş türleri de yer alır. Göçmen kuşlardan çeltikçi ( plegadis falcinellus ) ve leylekler belirli dönemlerde buraya gelir, konaklar ve torosları aşarak Anadolu’ya giderler. Yöre halkının turnası, yemen den gelir, Bolkar Dağlarına doğru gider. Şiir olur, türkü olur.
FOLARA ÖRTÜSÜ : Göksu deltasında; yabani kimyon, deniz hardalı , soda otu, nehir yataklarında ise, zakkum ,ak söğüt yer alır.
KORUMA PLANI :
- 4350 hektar alan Yaban Hayatı Koruma Sahası ilan edilmiştir.
- 2 mart 1990 tarihinde Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilmiştir.
- 1994 yılında ise Türkiye’ nin ilk beş RAMSAR anlaşması yapılan yer olarak seçilmiştir.
- 1996 yılında ise 1. Derece sit alanı Doğal Sit statüsü verilmiştir.
- Taşucu na yapılması planlanan tersane, Göksu deltasına 250 metre yakınında olması nedeni ile açılan dava iptal edilmesi yönünde çıkmış. Ancak tersane yapmakta ısrar edenler, bu günlerde değişik projeler ve plan çalışması ile Deltayı olumsuz etkileyecek yatırımları getirmeye çalışmaktadırlar.
GÖKSU DELTASI koruma planları yapılırken ; yöre halkı bu plana dahil edilmemiştir.
Aynı yıllarda Köyceğiz de yer alan Köyceğiz Koruma alanı planında yöre halkı plana dahil edilmiş, bir plan dahilinde tekneciler, pansiyonlar, çarşılar, yeme , içme yerleri yapılmış. Bu koruma alanı birlikte korunmuştur.
Oysa Göksu deltasında yer alan yöre halkının plana dahil edilmesi yerine hep yasakçı tavır ile gidilmiş. Yıllarca Dalyan dan çıkarılan balıkların pazarlandığı lokantalar bile açılamamıştır. Deltada her yıl yangın çıkmakta, kaçak avcılık yapılabilmekte.
Birkaç yıl önce Göksu deltası ile ilgili yapılan toplantıda bu konuyu gündeme getirmiştik.( Taşucu Eğitim ve doğal Hayatı Koruma Vakfı nı temsilen katıldığımız toplantı.) bir gün sonra toplantıya gelenler Delta gezisi sırasında yangınları da görme talihsizliği yaşamıştı.
Daha önce projeler ile yapılan kuş izleme , yürüyüş alanları eskimiş kullanılmaz olmuştur. Bu anlamda Silifke de bu konu ile ilgili olan kuruluşlar bir araya gelmeli, Köyceğiz Koruma Planı da dikkate alınarak yeni bir plan yapılmalı.
Yöre halkı nasıl plana katılır derseniz :
Doğa dengesine uygun, balık lokantaları, her yerleşim yerinden olmak kaydı ile koruma görevlisi istihdamı, kaptanlarının rehber olduğu elektrikli paytonlar temin edilerek dünyanın her bir köşesinden gelecek kuş severleri burada ağırlamak olanağı sağlanır.
İşte o zaman Göksu deltasına sahip çıkılınca ne sazlıkta yangın çıkar, ne de o kuşlar avlanır, ne de o nesli tükenen Kaplumbağalar doğal ortamda ürer, çoğalırlar.
Yörede bulunan Doğal hayatı Koruma Derneği, Taşucu Eğitim ve Doğal Hayatı Koruma Vakfı, Kum Mahallesi Turizm derneği, Kurtuluş Köyü Balıkçılık Kooperatifi, Silifke, Taşucu’nda yer alan Yüksel okulların yöneticileri, deltada yer alan yerleşim yerlerinin muhtarları, Ticaret ve Sanayi Odası, Turizm Derneği, Kültür ve Turizm Müdürlüğü Temsilcisi ve Silifke Belediyesi, Mersin Büyükşehir Belediyesinin davet edileceği bir çalışmanın Çevre Bakanlığı yetkilerinin başlatmasını öneriyoruz.
Zor mu? ilk bakılınca zor gibi gözükür. Ama bir yerden başlamak lazım.
Kaynak: Doğa hayatı Koruma Derneği, Göksu deltası broşürü.