İnanın Türkiye’de parmakla gösterilen ve Mutluyum demekten gurur duyduğumuz Mut ilçesi. Ben şahsen gurur duyuyorum. Sizleri bilmiyorum.
Hemen hemen 12 ay geliri olan erikle başlayıp, Kayısı, İncir, Nar, Elma, Zeytin ve Zeytinyağı ve saire gibi meyvelerin artı sebzelerin ana vatanı diyebiliriz.
Nedense artık sahipsizlikten mi, sahip çıkılmadığından mı, yoksa bazı yetkililerin görevlerini tam olarak yapmadıklarından mı bilinmez inanın ilçe tanınmaz hale geldi.
Özellikle gündüz ve akşamları araçların gürültü kirliliği yapması, motosikletlerin egzozlarından çıkan rahatsız edici sesler. Mahalle ve sokaklarda araç içindeki müziği sonuna kadar açıp gezenler, geceleri geç saatlerde çarşı içerisinde ve özellikle Karacaoğlan Çınaraltı Parkı ve diğer parklarda dolaşırken her an birileri tarafından tehdit edilebilme korkusu yaşanıyor diyen vatandaşlar şikayet etmekte.
Öyle güzel bir mekan haline gelen Doğancı Tepesi’nde Değirmen Parkı’nı ne hale getirdiler. Gidip gören varsa, her şey kötü duruma getirilmişti. Gündüz ve akşamları yalnız gitmek bile tehlike. Yanımda bir arkadaşla resim çekmeye gittim yaşı küçük kızlar ve erkeklerin başka türlü mekanı haline gelmiş. İnanın çok üzüldüm. Gerçi üzülmemek elde değil.
Resim çekerken genç delikanlının biri elindeki bıçağı çevirerek tehdit eder gibi göstermesi bile ürperticiydi. Delikanlıya şöyle bir baktım artık çekindi mi nedense hemen arkasını dönüp kayboldu.
İlçenin özellikle hangi parkına giderseniz gidin akşamları inanın tehlike saçıyor diyen ilçe halkı yetkililerin daha duyarlı olmasını ve buraları 24 saat kontrol altına almalarını istiyorlar.
Akşamları geç saatlerden sonra sokak ve caddelerde egzozlarını silah atar gibi patlatan ve teyplerinin sesini sonuna kadar açıp gezen araç sürücüleri yüzünden rahatsız oluyoruz diyen vatandaşlar, artık Teksas gibi olduk. Resmen gürültü kirliliği ve korku dolu anlar yaşamaktan bıktık. Lütfen yetkililerin bu konuda daha duyarlı olmalarını istiyoruz dediler.
Birgün Mersin’e gittim aracımı çevirme yapan görevliler durdurdu. Bagajı açar mısın dediler bende açtım, baktılar “tamam sende yok” dediler. Sordum, “hayırdır ağabey, ney yok” dedim. Bazı araçlar bagaja kocaman hopörler koyuyor müzik sesini açtığı zaman gürültü kirliliği yapıyor onu kontrol ettik dediler. Peki, soruyorum bu neden ilçemizde yapılmıyor acaba.
Aslında egzozu gürültü kirliliği yapsın diye yapan tamirci ustalara da ceza yazacaksın. Değilse baş edilmez bunlar.
Atatürk Bulvarı ana cadde üzerinde özellikle SHELL petrolün oradan başlayıp otogar kavşağına kadar olan bölüme uzun süre araç parkını yasaklamak gerekir. Öyle bir araçlarını park ediyorlar ki, inanın koca ana yoldan sadece tek araç geçebiliyor. Bir de ikinci aracı park edenler var zaten tam bir dert. Bu konuda acaba yetkililer çalışma yapıyor mu, inşallah birgün yaparlar ve çare bulurlar.
Her Belediye seçiminde adayların mikrofonu eline aldığında seçim meydanlarında ilçenin otopark sorunu var kanayan bir yara gibi buna çare bulacağım derler. Seçim bitince de unutulup gider. İşte ilçenin kanayan yaralarından birisi başta gelen otopark sorunu. Bu konuda yetkililer çalışmalarını yaparak bir çözüm bulması gerekir.
Karacaoğlan Çınaraltı Parkı’ndaki çınar ağaçlarının dibindeki yerlere güller çiçekler dikilerek bir güzellik verilmesi gerekir. Ama hiç unutmam 15 sene önce çınar ağacının dibine ağaç diktiler inanın gülesim geldi. Hiç ağacın dibine ağaç dikilir mi, bence gül ve çiçeklerle donatılır, artı boşluklarda çimlenir. En yakın Karaman iline gidiyorum oralardaki park ve yol boyundaki yerlere yapılan hizmete, hayran kalıyorum.