DOLAR
34,2601
EURO
37,6620
ALTIN
2.911,80
BIST
9.031,64
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mersin
Parçalı Bulutlu
29°C
Mersin
29°C
Parçalı Bulutlu
Salı Açık
29°C
Çarşamba Az Bulutlu
28°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
27°C
Cuma Az Bulutlu
28°C

HÜSEYİN EMMİ – DELİ HÜSEYİN

17.11.2018
A+
A-
Hüseyin emmi (Deli Hüseyin)

Hüseyin Gürgen, namı değer Deli Hüseyin, 1885 yılında Silifke’nin Çılbayır köyünde doğar. 15 yaşında henüz çocuk denecek yaşta iken aynı köyden Emine ile evlendirirler. Bu evlilikten Nuri, Yunus ve İbrahim adlı 3 oğlu olur. 1918’de Mut’a gelir ve Suçatı köyü civarında küçükbaş hayvan yetiştirip satmaya başlar.

O yıllar milli mücadele yıllarıdır. Hüseyin emmi ağzı laf yapan, insanlarla iletişim kurmayı bilen ve sözü dinlenir biri olduğu için Kuvayi milliye tarafından Mut civarının asayişi ile görevlendirilir. Bu görevi cumhuriyetin ilanına kadar devam eder. Cumhuriyetle birlikte tekrar ticarete başlar.

Ermenek ve civarından kestikleri keresteleri Göksu’ya koyup Silifke’ye kadar su yoluyla nakliyesini yapar. Silifke’de keresteleri Göksu’dan çıkarıp tüccara satar ve bu işe yıllarca devam eder.

1935 yılında Kozlar’a yerleşmeye karar verir; yaylada bir arsa alır ve oraya ağaçtan bir talbar yapar. Bir zaman sonra talbarın yanına bir de sayvat dediğimiz bir ev yapar. Bu ev bugün hala ayaktadır.

Hüseyin emmi 1950’lerde kendisini emekliye ayırır. Kışın Mut’ta oturur ama bahar ve yaz aylarını hep çok sevdiği Kozlar’da geçirirdi. Şubat, mart ayları geldi mi sabah erkenden atına atlar; Merkep yolundan (Mavga’dan) çıkıp yaylaya varırdı. Bir ay boyunca yaylada kalarak yaz hazırlıklarını yapar ve sonra Mut’a geri dönerdi. Okullar tatil olunca da çocuklarını ve torunlarını toplar yaylanın sefasını sürmeye Kozlar’a çıkardı.

Deli Hüseyin sabahları çok erken kalkar kahvaltısını ettikten sonra doğru kahveye giderdi. O yıllarda yaylada sadece bir tek kahve vardı. O da Gaveci Ali’nin gavesi. Hüseyin emmi nargile içmesini çok sever, nargilesini hiç yanından ayırmazdı. Tömbekiyi kendi hazırlar, nargilesine kendi elleriyle koyardı. Gaveci Ali de kıpkırmızı piynar kömürünü getirip itina ile tömbekinin üzerine koyardı. Hüseyin emmi kahvenin açılışını yaptıktan sonra yayla sakinleri de tek tek kahveye gelmeye başlardı.

Artık o, nargilesini fokurdatıp bir yandan da bol köpüklü kahvesini yudumlarken bir meddah gibi eskiden, yeniden konuşmaya, anılarını anlatmaya başlardı. Sohbeti çok tatlıydı; herkes onu saygı ve ilgi ile dinlerdi. Nargile düşkünlüğünü herkes bilirdi.

Nargile üstüne bir çok da anısı vardı. Torunu Necati Gürgen bir sohbetimizde bana şu anısını anlatmıştı. “Bir gün dedemin nargilesinin şişesi kırıldı. Dedem nargilesiz yapamazdı ve evde terör estirmeye başladı. O sırada aklıma bir fikir geldi. Hemen bir ibriğin içine nargilenin üst kısmını yerleştirdim; hortumu da ucuna takıp etrafını hamurla sıvadım. Dedem sonuçtan çok memnun kaldı ve tekrar nargilesini fokurdatabildiği için evdeki terör de sona erdi.”

1975 yılında aramızdan ayrılan, Kozlar’lıların çok sevdiği ve saydığı Hüseyin emmisi nur içinde yatsın.

Hepinize sevgilerimle .

Sadık KESKİN

 

 

Yazarın Diğer Yazıları