Yıllarca Malatya’nın tüccarları Mut Kayısısı’nı turfanda diye limanlara götürüp götürüp sattı. Halbu ki, kayısı Mut Kayısısı ve Malatya’da ağaçlar daha çiçekti. O nedenledir ki, şu an kimi çevirip sorsan Malatya’yı kayısı memleketi bilir. Tıpkı adını bir zeytin türüne de vermiş GEMLİK ve AYVALIK gibi…
Neden Gemlik ya da Ayvalık? Bizim zeytinimiz çok mu kötü? Ya da bölgesel olarak bilen mi yok? Türkiye’nin birçok yerini gezmiş biri olarak söylüyorum; kime Mut Zeytini’ni, Mut Zeytinyağı’nı övsem bana Ege’yi, Marmara’yı işaret etmiştir. Peki bu gerçekten böyle mi? Eğer böyleyse biz neden zeytinyağı asit oranı bakımından dünya birincisiyiz? Organik tarım yapıyoruz, zeytin sineği, zeytin kurdu nedir bilmeyiz dememize rağmen ve gerçek manada da bu böyle olmasına rağmen, neden zeytin, zeytinyağı dendi mi Ege, Marmara gösterilir?
BİZİM SAHİBİMİZ YOK
Sezon açıldığı zaman dışarıdan tüccar gelir, elekçinin cebine parayı koyar, tabi öncesi piyasa belirlemek için güzel bir yemek yenir ve senin bir yıllık emeğinin değeri bir yemek masasında belirlenir… Örneğin: bu sene yağlığı alan olmadı. Üstler ise ortalama 2,5 TL (Siyah Gemlik için) ama geçen yıl ortalama 5 TL civarıydı. Peki bir senede ne değişti..!?
Ne mi değişti? Gübre 85 TL’den 200 TL’ye, mazot 4,5 TL’den 6 TL’ye, işçi yevmiyesi 60 TL’den 85 TL’ye çıktı. Bu değişime göre zeytin neden düştü? Neden mi? Bizim gariban halkımızı daha elekler kurulmadan uyuttular da ondan…
Dinkler ağzına kadar doluymuş… Suriye’den çok zeytin almışlar diye diye vatandaş değil 2,5 TL, 1 TL deseler yine verecek… Çünkü mecbur… Çocuğu evlenen, çocuğu okuyan, bankaya kredi borcu olan ve saire, vatandaş topraktan gelene şükür deyip soluğu mecburen elekte alıyor…
Peki Marmarabirlik tabanı fiyatını 4,60, üstü 12,50 olarak açıklarken bizim elekçimizden belediyemize, Ziraat odamızdan Ticaret odamıza kadar bir Allah’ın kulu da “OOOPPP..! Dur bakalım kardeşim..! Sen benim vatandaşımın emeğini yiyemezsin! Bizim üst göze düşen zeytinimizi yağlık fiyatına alamazsın! Size zeytin falan yok, kapatın elekleri “ diyemez mi?
Bizim zeytinimiz de zeytinyağımız da kalitesiz değil, sahipsizdir artık..!
Mut’un bu kanayan yarasına birisi dur desin bir an önce..!
AKDENİZ BİRLİK mi kurulacak, MUT KAYISI, ZEYTİN ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ Mİ kurulacak, ne kurulacaksa kurulsun ki, bu halkın emeğini sömüren kan emicilere fırsat verilmesin!…
Biz birbirimize, üretmiş emek vermiş olduğumuz ürünümüze, bize sahip çıkan yöneticilere sahip çıkmadığımız sürece kimse bize sahip çıkmaz! Kenetlenelim, araştıralım, daha iyisini üretelim en iyi şekilde, en iyi fiyata satmaya çalışalım…
ZEYTİNYAĞI ve ZEYTİN ile ilgili yazıma burada son verirken Nisan 2018’de verilen kayısıların ise hala paralarının ödenmediğini ve en erken ödeme tarihi olarak Nisan 2019 dendiğini duyuyorum…
Bu ise kanayan başka yaramız bunu da ilk fırsatta yazmaya çalışacağım…
Özkan Özdemir