Silifke’de Alevi Kültür Dernekleri, Taşucu Doğal Hayatı Koruma ve Eğitim Vakfı, Eğitim- Sen, Sinema ve Sanat Derneği birlikte bir dizi sanat etkinliğine imza attılar.
Adıyaman’da depremzede çocuklarına burs sağlamak üzere Nurettin Rençber, Tolga Çandar ve şimdi de Erdal Erzincan’ı davet ederek, sanatseverlerle buluşturdular.
Grup Seyla’nın da destek verdiği konserler Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu Kültür Merkezi’nde yapıldı.
Erdal Erzincan, bağlaması, sesi ile sanatının zirvesinde sanatseverleri duygulandırdı, sevindirdi, zaman oldu coş oldular. Hep birlikte Silifke korosu olup ona eşlik ettiler.
Eğitim Sen Şube Başkanı İbrahim Kuçuş‘un açış konuşması ile başlayan konserde;
Anadolu‘yu adım adım gezdi. İzleyenler de onunla birlikte dolaştı.
“Akrabam, büyüyüm, ustamız Musa Eroğlu’ya yakın yerde olmak, bana mutluluk verdi, Silifkeliler ile ilk defa birlikte olmak bana mutluluk verdi. Musa Eroğlu ile telefon ile görüştüm. Sizlere selamları var.“
Televizyonlarda görmek başka bir şey, hele sahnede yüz yüze, cemal cemale olmak başka bir şey, onu gördük. O bağlamanın tellerinde oynayan parmaklar, çıkan armonik sesler. Bir bağlama konçertosu izler gibi olduk. İlmik ilmik ezgiler parmaklar ile dost oldu, sesler, tınılar kulaklarımızda canlı canlı duygularımızın içinde usumuza kazındı.
Beş yüze yakın izleyen sessizliğe büründü. Zaman oldu coş oldu. Zaman oldu ona eşlik ettiler. İşte güzelliği yakalamak bu olmalı. 4- 5 bin yıl önce Uzuncaburç – Olba’da binlerce kişinin izleyeceği Amfi tiyatrolar yapmışlar. Orada sanat anlam bulmuş.
Artık Silifke’de salonlar küçük, almıyor. Bin, iki bin kişilik salonlara gereksinim var.
Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkan yardımcısı ve Silifke Cem Evi başkanı Ümit Boyraz:
“6 Şubat depreminden sonra bize işlev verildi. Kuruluşlar geldiler yardımları cem evine getirdiler, aman bunları ulaştırın dediler. Bizler o güveni sarsmadan yardımları ulaştırdık. Oradan aileleri getirdik, cem evinde, yakın dostlarımızın otellerinde, pansiyonlarında misafir ettik. Deprem yaraları sarılmaya başladı. Ama çocuklar vardı. Onlara el atmak. Adıyaman’da Alevi ve Bektaşi örgütlerinin kurduğu Rıza Kentinde çocuklar vardı. Okuması gerekti. Onlara burs vermek üzere bu konserleri düzenledik. Hem de Silifke sanatçı ile buluştu. Hem de katkıları ile depremzede öğrencilerine burs sağladık. Yaz döneminde ara verdiğimiz bu sanat etkinliklerine yaz boyunca ara vereceğiz. Sonra yine bize el veren Taşucu Doğal Hayatı Koruma ve Eğitim Vakfı, Eğitim Sen, Silifke Sinema ve Sanat Derneği ve bize ekonomik anlamda katkı sunan Seyla Grup ile birlikte bu etkinliklere devam edeceğiz. Bütün katkı sunanların emeklerine sağlık. Hak hizmetlerini kabul etsin.“
Katkı sunarak etkinliğe katılmak. Yerel yönetimlerin, kuruluşların yaptığı ücretsiz konserler ile arasında farkı görmek. Sanat işlevi daha anlamlı oluyor. Sanatsever olmak kolay değil. Salonda çıt çıkmadan 2-3 saat izlemek. Sanatçı ile birlikte ezgileri söylemek. Ona katılmak. İyi ki salonlar yapılmış. Salonları büyütmek, çoğaltmak lazım. 1970 – 1980’li yıllarda 300 kişilik salonlar artık yetmez olmuş. Kültür Bakanlığı, yerel yönetimler kültüre hizmet etmek için, konser, sergi salonları ile donatılmış kültür merkezleri yapmalı.
Sanatsal etkinlik yapan bütün kurum, kuruluşlar, sivil toplum örgütlerinin emeklerine sağlık.