DOLAR
35,6785
EURO
37,4865
ALTIN
3.180,59
BIST
10.104,85
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mersin
Az Bulutlu
16°C
Mersin
16°C
Az Bulutlu
Cumartesi Açık
18°C
Pazar Açık
18°C
Pazartesi Açık
17°C
Salı Az Bulutlu
18°C

BİZİM SOKAĞIN BAŞIBOŞ KÖPEĞİ

10.04.2019
A+
A-

İlkokula gittiğim yıllarda başıboş köpekler çoğalmıştı. Hatta kuduz vakalarının olabileceği söylentisi vardı. Kaymakamlık başıboş köpeklerle mücadele başlatmıştı. Alınan karar bence üzücü idi, zira hayvanlar itlaf edileceklerdi yani öldürüleceklerdi. Bunun için Avcı Bayram görevlendirilmişti. Avcı Bayram köpeklerin bir kısmını zehirliyor, bir kısmını da alenen tüfekle vurup öldürüyordu.

Bu duruma çok üzülüyordum. Fakat çocuk olduğumuzdan duygularımla kimse ilgilenmiyordu. Daha önce belirttiğim gibi kasap dükkanımız vardı, evden dükkana gelip giderken kale surlarının dibindeki yolu kullanıyordum. Birgün evden gelirken yolumun üzerinde büyük bir köpeğin durduğunu gördüm. Biraz korkmuştum ama yanından geçip gittim, birşey yapmamıştı. Kimseye söylemedim sokakta köpek olduğunu zira Avcı Bayram öldürebilirdi.

Eve dönerken dükkandan yanıma kemik aldım cebime yerleştirdim. Bana birşey yapmadığı için onu ödüllendirecektim. Tam yanından geçerken kemiği köpeğe attım. Hemen kaptı ve yemeye başladı. Artık köpek bana alışmıştı. Hergün ona kemik veriyordum. Eve kadar beni takip eder olmuştu. Bizim sokakta yatıp kalkıyordu. Beni devamlı takip ediyordu. Birgün evimize girdim, ona yiyecek alacaktım, mahallede bir silah sesi duyuldu.

Eyvah dedim, bizimkini vurdular… Hemen gittim yerde yatıyordu. Henüz ölmemişti, gözlerini bana çevirdi. Sanki kemik mi getirdin diyordu. O sırada gür sesiyle Avcı Bayram‘ın sesini duydum. Çekil çocuk kuduz olabilir diye beni uzaklaştırdı. Çok üzülmüştüm.

Aradan iki üç ay geçmişti, öğretmenimiz sizi en çok etkileyen bir olayı yazınız diye bir kompozisyon ödevi verdi. Ben bizim köpek olayını yazdım. Öğretmenimiz ödevleri topladı, okudu. Benim defteri alıp sınıftan çıktı gitti. Biraz sonra geldi NECATİ sen kazandın dedi. Fakat defteri vermedi. İki gün sonra öğretmenimiz beni baş öğretmen Ali Osman Sönmez’in yanına götürdü. Baş öğretmen bana bir Türkiye Atlas’ı verdi. Kaymakam beyin hediyesi dedi. Ayrıca emir verdi ve bundan böyle köpekler öldürülmeyecek, dedi.

Tabi ki çok sevinmiştim. Meğer öğretmenimiz rahmetli Mustafa Bilgen benim yazıyı çok beğenmiş. Baş öğretmene götürmüş, o da kaymakama götürmüş. Ben kompozisyonu o kadar duygusal yazmışım ki, kaymakam da duygulanmış, o çocuk duygularımdan çok etkilenmiş…

ETİKETLER:
Yazarın Diğer Yazıları