Herkes tatil için gider. Biz de çocuklarımız ve torunumuz için gideriz. Tatil yapan ve orada çalışanlar. Parası olup orada yaşayanların deme keyfine. Hele oturacağın evin varsa; deme keyfine.
Pansiyonculuk, derken oteller dizilmiş. Yarım ada olunca, her bir köşesinden efil efil yeller eser. Güvercinlik, Torba, Gündoğan, Yalıkavak, Konacık , Umurbey… İstanbul, karadeniz, güneydoğu her bir köşeden gelmişler. Eh Girit’ten göçüp gelenler.
Bir zamanlar tarım ülkesi, otlar diz boyu, keçiler, inekler. Adaların et süt ihtiyaçları buradan gitmiş. Şimdilerde ekecek yer kalmamış. Sıralanmış apak iki katlı evler. Yatay yapılanma. Ama merkezi planlama girince halkın gideceği yerlere beton yığınları dikme sevdası. Yerel yönetim ve halk karşı çıkıyor. Merkezi hükümet bodrum büyüsün diyor. Yerel yönetim,
“ artık yarım ada doldu” diyor. Sonunda sular yetmiyor, elektrik yetmiyor. Fosseptik çukurları hemen doluyor. Sorunlar çok. Ama yerel yönetim çözmeye gayret ediyor. Ama gerçekten yapılanma durmalı. Yoksa İstanbul un beton yığınına dönecek.
Oylarımızı kullandık, aracımızla Bodrum yollarına düştük. Antalya yolları kısalmış. Tüneller yapılıyor. Aydıncık, Anamur- Gazipaşa arasında daha yapılacak tüneller var. Eh yapılırsa deme keyfine.
Antalya da tarım ve turizm planı tutmuş. Kıyı koyunca oteller, tatil köyleri sıralanmış. Adım başına ışıklar. Dur, kak. Yol üremiyor. Çevre yolu yapılmış, orada imara açılınca yollar tıkanıyor.
Korkuteli, Acıpayam, Kale derken Muğla’ya varıyorsun. Kale – Muğla dağ yolu artık çok güzel olmuş. Orman içinde gitmek keyifli. Muğla Çevre yolu kenarı imara açılmamış. Muğla dağların eteklerinde yerleşmiş. Tarım arazilerinde üretim devam ediyor. Yolun kenarında bir de Yörük evi var.
Yatağan’dan çıkarken burnuna kokular geliyor. Termik santral dan dumanlar çıkıyor. Artık doğal gaz yakıyormuş. Ama kokuya dayanılmıyor. Eh ne diyelim dostumuz Turgay Mutlu’ya Allah dedem sabır versin.
Bodrum Torba ‘ya girince yeni yapılan otogarı görüyoruz. Mahalle aynı duruyor. Yeni birkaç ev yapılmış. Ama doku bozulmamış. Oteller ve marina da tekneler. Balıkçı tekneleri. Geceleri dağdan inen domuzlar. Geliyorlar çöp bidonlarını devirip alacaklarını alıp, gidiyorlar. Bir yer bulup sağlık ocağı yapılmış. Artık eczane öksüz kalmadan kurtulmuş.
Torba da su sıkıntısı, elektrik sıkıntısı var. Kanalizasyon otellere bağlanmış, daha evlere gelmemiş. Geceleri vidanjörler atık çekmeye devam ediyor. Ama Torba doğal yapısı ile apak evleri, otelleri ile yerinde duruyor. Kilise hala onarılmayı bekliyor. Hem de bakanın otelleri yanında.
Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras , artık MUĞLA Büyük Şehir Belediye Başkanı seçildi, yerine Tamer Mandalinci seçilmiş . geçmişte yer alan merkez Sağ yönetim , yerini Sosyal demokratlara bırakmış. Onların devir teslim törenlerini de izleme olanağım oldu. Belediye binası da imara uymuş, iki katlı beyaz boyalı bir bina… deniz kenarında sahile uyum sağlamış. Cami de aynı plan içinde, o da yapılar içinde sırıtmıyor. Bodrum’u sevdim.
Bodrum Torba mahallesi artık emin ellerde. Hoca’nın kızı Fatma KAVRAK muhtar seçilmiş. Sorunları biliyor. Genç Başkan ve Büyük Şehir Belediye Başkanı Ahmet ARAS ‘ı çok iyi biliyor. Mahalle sorunları için kapılar aşınacak.
Bodrum da gelinir de dostlar ile bir araya gelinmez mi? Hıdır Çam, Necdet Oğuz, İlhan ALKAN ile torba kavşağında buluştuk. Önce Mumcular a uğradık. Sonra Çömlekçiler Köyünde , Nihat Koyuncu unun evine konuk olduk. 1968 , 1978 kuşağı bir araya gelince sohbet koyu oluyor. Türkiye Öğretmenler Sendikası, TİP, 12 Eylül’e varan mücadele günleri. İsmail Hakkı Tonguç Boba, Fakir Baykurt, Dursun Akçam, Ümit Kaftancıoğlu, Şah Turna, Aşık İhsani, Kul Ahmet … işte bunlarla geçen anılar dile geldi. Kimisi ordudan atılmış, kimisi öğretmenlikten atılmış. Yolları bodrum da kesişmiş. Zaman , zaman bir araya geliyorlar. “1 Mayıs ta İstanbul’a gidebilsek “ diyorlar.
Köyde bir çiftlik evi, solucan gübresi üreten bir sera, yanında sebze seraları. Sular yer altından çıkarılmış . 230 metre derinlikte su bulmuşlar . hemen az ilerde Mumcular Gölet’inde sular azalmış. Sanırım bu yıl yeterince yağmur almamış.
O köy de oturan dostları Depremci Mustafa , Güvercinlikte imiş. Dönüşte sahil de onun ile birlikte olup, sohbete devam ediyoruz. Güvercinlik te İrmene- Kumköy den Tahtacılar gelmiş, orada balık lokantaları , çay bahçeleri açmışlar. Muhtarları Günay ŞAFAK ‘ı da seçmişler. Sorduk Kumköy/irmene muhtarını sorduk : “ Ergün TAŞ “ dediler.
Orada devrim yapamadık ama, 31 mart değişimi ile biraz gülümsedik. Biraz umut ettik. Teknelere, kıyıya çarpan dalgaların sesi eşliğinde çaylarımızı yudumladık. Bardak bitiyor, hemen geliyor. Garsona “ biz çay mı istedik.” “ balık mı isteniz de .” dedi.
Bodrum da gidilirde müze ziyaret edilmez mi? Marina ziyaret edilmez mi? Ettik. Belediye Mahfeli İşletmesinde Silifke li dostlar ile buluştuk. Mehmet Doğan, Tekneci Halil Enişte ve Haritacı Mustafa …Emeklisi, avarası geliyorlar. Gidip bir şeyler almazsan kimse ne oturuyorsun demiyor. Self servis. Karşı da Kos adası. Pasaportu olanlar ara sıra gidip, Balıkçı Ali den balık yiyip, rakı içiyorlar. Eh gelirken de iki şişe vergisiz rakı.
El uzatsan tutarsın. Görevde olduğu için buluşamadığımız Araştırmacı Yazar Hasan Harmancı görev dönüşü burada buluştuk. Seyahatleri, yaptığımız işleri paylaştık.
Cuma akşamı toplantıları daha başlamadığından Cem evinde canlarla buluşamadık. Cem evi inşaatı ile ilgili çalışmalar devam ediyormuş. Cem evleri ibadet yeri olmadığı için plan bir türlü oturmuyor. Meri yasalar ile ; cem evleri de Sosyal Kültürel Tesis Alanı (Cem Evi) olarak yerini buluyor.
Ama paran olacak. Çalışan olmak zor. Lojman tek oda, eğer evli ise çocuğu da varsa, pansiyonlardan bozma evleri kiralamak zorunda. Aldığı ücret , kirayı karşılamada zorlanıyor. Hele memurlar onların işi daha zor. Burada çalışanlara doğu mağduriyet zammı verilmeli. Konut yapmak zor. Toki çok katlı bina yaparım diyor. Plan izin vermiyor. Zemin sağlam bir uydu kent kurmak lazım. Mumcular olabilir mi bilmem.
Muğla Büyük Şehir Belediyesi Başkanı Ahmet Aras ,Bodrum’u biliyor. Çalışanların sorunlarını biliyor. Bir soru üzerine: “ onların sorunlarını çözecek toplu konut projeleri üreteceğiz “ diyor.
Torba da bulunan kilisenin onarılması , su sorunu, alt yapı, elektrik kesintileri. Merkezi Hükümet, yerel yönetimler el ele sorunlar aşılır. Ama ne zaman onu bilmem.