Feraset nedir? Çocukluğumda annemin ağzından sık sık duyardım ‘ferasetli’ sözcüğünü. Tabi o ‘firasetli’ derdi. Aklı başında, düşünceli, işini iyi yapan insanlar için kullandığına şahit olurdum. Allah uzun ömür versin, en büyük ablam için, bir çok kez ‘Hürü’m firasetli’ dediğini hatırlarım. Feraset sözcüğüne, annemin bahsettiği kişi, hal ve davraranış şekline göre, kendimce doğru veya yanlış anlamlar yüklerdim: Mesela akıllı, anlayışlı, bigili, düşünceli, işini iyi yapan vs. Anneme bu ne demek diye sormak hiç aklıma gelmedi. O çok soru sormayı sevmez, sormadan anlamaya çalışırdı. Ben de öyle.
Yıllar sonra bu sözcüğün anlamını ve cümle içinde nasıl kullanıldığını araştırdım. TDK’ na göre; ‘feraset’ , dilimize Arap dilinin etkisinde yerleşmiş fars kökenli bir sözcüktür. Anlayışta ve kavrayışta güçlü, zeki, anlayışlı, sezgileri kuvvetli anlamları taşımaktadır.
Ferasetin, anlam olarak bilgili ve alim kimseler için de kullanıldığını öğrenince bir kez daha düşündüm. Annem ilkokul 4.üncü sınıftan ayrılmıştı. 1930’lu yıllarda bu az şey değildi elbet! Hele bir kız çocuğu için… Babam ise, okuma-yazmayı askerlik hizmetini yaparken çavuşundan öğrenmiş; zira köyümüzde ilkokul 1950’li yıllarda açılmıştı.
Bazı durumlarda ferasetin, başka bir kişinin huyunu, ahlakını, mizacını yüzüne bakarak anlama yeteneği olarak tanımlandığını öğrenince; ha dedim, annem – babam ferasetli insanlarmış. Ve anladım ki; feraset sadece eğitimle ilgili değil, aynı zamanda hayatın içinde pişerek kazanılan bir özellik.
Feraset önemli;
İnsan,
Aile,
Toplum,
Devlet ferasetle aytakta kalır.
Hele devlet adamı için feraset sahibi olmak şart.
Değilse vay halimize!
Bakınız Yusuf Has Hacib Kutadgu Bilig’de devlet adamı için ne diyor?
“Saksağandan daha tetik olmalı tutuşta,
Kaya kuzgunu gibi seçmeli gözü uzağı.
Hamiyeti ulu, yüce olmalı, arslan gibi,
Baykuş gibi uykusuz kalmalı gece.”
@kpınar 190321